Kamp Süresi

7 gün

Tarih

15 - 22 Temmuz 2021

Eğitmenler

6 eğitmen

Sosyoloji Yaz Okulu

Sosyoloji Yaz Okulu

Amaç:

Bu eğitim programı çerçevesinde insanı, toplum ve yaratılarını, kendimizi, sosyal çevrelerle kurduğumuz ilişkileri anlama ve anlamlandırma çabasındayız. Bu çaba doğrultusunda toplumsal ilişkilere dair çalışmaları ele alacak, toplumbilimsel bakış açısını kavramaya çalışacağız. Sanat, teknoloji, siyaset, ekonomi, toplumsal cinsiyet gibi hayatın her alanına sirayet etmiş dönüşümleri eleştirel yaklaşımlarıyla beraber inceleyeceğiz. Bireyin kendini ve ötekini kurma-anlama sürecinde, içinde sürüklendiği hızlı akışların arasından bir haftalığına daha yavaş nefes alma imkânı bulacağı Şirince’de, ortak ilgilere sahip kişilerle bir araya geleceğiz.

Hedef Kitle:

Kültür, ekonomi, suç, örgütler, cinsellik, politika, kimlik, devlet, medya, sağlık, teknoloji, kırsal ve kentsel yaşam; dolayısıyla insana ve onun ayrılmaz bileşeni topluma ilgi duyan, bu alanda çalışmakta olan/çalışmayı öngören ya da bu alanda bilgi edinmek isteyen lisans ve lisansüstü̈ öğrencileri öncelikli hedef kitleyi oluşturmaktadır. Başvuruların değerlendirilmesini kolaylaştırmak adına mevcut ilginizi gösteren 150 kelimelik bir niyet mektubu gönderilmesi talep edilmektedir.

Dersler:

Adile Arslan Avar

Mekânın (Toplumsal) Üretimi: bir Lefebvre Okuması

Henri Lefebvre, özellikle 1960’lardan bu yana “sosyal teorinin mekansallaşması”nda önemli bir referans ve esin kaynağıdır. Bu ders, Henri Lefebvre’in Mekanın Üretimi (The Production of Space (1974, 1981; İng. çev., 1991)’ini izleyerek, mekanın (toplumsal) üretimini anlamak için tasarlanmıştır. “Mekan” -ister felsefi bir kavram, teorik bir nesne, eleştirel söylem için kavramsal bir araç, isterse ampirik bir olgu/ süreç olsun- her birinin arka planını fenomenoloji, hermeneutik, yapısalcılık ve post-yapısalcılık gibi belli başlı felsefi akımların oluşturduğu sosyolojik, kentsel ve mimari söylemlerde merkezi bir kavram olagelmiştir. Lefebvre’e göre, tarihsel ve güncel “mekan” kavramı “ideolojik”tir. Bu ideolojik örtüyü kaldırmak için Lefebvre, “mekan”ı üç boyutlu diyalektik bir “toplumsal üretim (süreci)” olarak tanımlar. Yaşanan mekan (l'espace vécu; lived space), algılanan mekan (l'espace perçu; perceived space) ve tasarlanan mekan (l'espace conçu; conceived space), mekanın üretiminin birbirinden ayrılmaz üç kurucu anıdır ve diyalektik bir ilişki içindedir. Mekan, farklı boyutlarının soyutlanması ve temsile indirgenmesiyle kavranamaz; bu üç boyutunu kucaklayacak, bütünlüklü bir mekan teorisi gereklidir. Belirtilmelidir ki, Lefebvre’in mekan teorisi, kavramsal soyutlama ötesinde, Marxist bir mekansal-politik projedir aynı zamanda: “Dünyayı değiştirmek için, mekanı değiştirmek gerekir.”

Burak Özçetin

İletişim’i Düşünmek: Tarihi, Felsefesi ve Politikası

Bu derste insani ve toplumsal var oluşun en temel öğelerinden biri olan iletişimi tarihsel, toplumsal, felsefi ve siyasal boyutları ile ele alacağız. İletişim ve iletişim teknolojilerinin toplumsal değişim ve dönüşümle ilişkisi ile başlayacak olan tartışmamız; uzak geçmişten bugüne, Platon’un Phaidros’undan modernlere ve postmodernlere uzanan çizgide iletişim üzerine düşünme biçimleri ile devam edecek. İletişim kuramları oturumu kitle ve kitlesel öz iletişim çağlarında iletişimin işleyişine dair farklı kuramsal gelenekleri ele alacak. Tartışmamız iletişimin politikası ve politikanın iletişimi başlığı ile son bulacak. 

Cenk Özbay

Türkiye'de Cinsiyet ve Cinsellik 

Bu derste Osmanlı İmparatorluğu’nun sonundan ve erken Cumhuriyet yıllarından bugüne kadar Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi ve feminist/kadın hareketinin geçirdiği merhaleleri, ataerkiye ve cinsiyetçi ayrımcılığa karşı ulaştığı sonuçları ve elde ettiği kazanımları; farklı erkek kimliklerinin ve erkeklik icralarının oluşumunu, tabakalaşmasını ve etkilerini; cisgender ve heteroseksüel olmayan LGBTI ve queer grupların var olma, görünür olma ve örgütlenme çabalarını güncel, sosyo-kültürel ve kesişimsel lensler kullanarak eleştirel biçimde irdeleyeceğiz.   

Nazlı Bülay Doğan

Dijital Teknolojilere Eleştirel Bakış: Gözetim ve Direniş
Bireyleri ve toplumları çok farklı katmanlarda şekillendiren teknolojik aletlerin, özellikle de dijital teknolojilerin siyasal ve toplumsal bağlamını ortaya koymak ve bu teknolojilerin etkilerini eleştirel bir bakış açısıyla incelemek, günceli anlamlandırmanın önemli bir ayağıdır. Bu bağlamda düşünülebilecek iki büyük tema olarak gözetim ve direniş, günümüz toplumlarında teknolojiyle bağlantılı olarak değişip dönüşmektedir. Derste, iktidarın, sömürü mekanizmalarının ve siyaset yapmanın dijital teknolojilerle etkileşimi, gözetimin ve direnişin çoklu biçimleri odağa alınarak incelenecektir. Dersin amacı, hem gözetimin hem de direnişin, teknoloji indirgemeci bakış açısından uzak biçimde, teknoloji ve toplumsal olan arasındaki karşılıklı etkileşim içinde varlık bulan olgular olduğunun ortaya çıkarılmasıdır.

Ozan Başdaner

Sosyal Bilimin Eleştirel İmkanı ve Weber'de Rasyonalitenin Sınırları

Bu dersin amacı sosyolojinin eleştirel potansiyelinin teorik dayanaklarını Weber’in rasyonalite anlayışı aracılığıyla tartışmaya açmaktır. Bunun için, öncelikle iktidar teknolojisi ve bilim pratiği olmak üzere sosyolojin iki varoluş tarzı arasındaki sınırlar netleştirilecek; ardından bir bilim pratiği olarak sosyolojinin eleştirel potansiyelinin teorik koşulları üzerinde durularak sosyolojinin nesnesine dair teorik kabullerinin normatif içerimleri de olduğu gösterilecektir. Son olarak, Max Weber’in rasyonalite kavrayışı bu açıdan ele alınacaktır. Başka bir değişle, Weber’in şu soruya verdiği cevap tartışılacaktır: Nesnel rasyonelleşme süreçlerinin beraberinde getirdiği özgürlük yitimine karşı, kendisi de rasyonel bir etkinlik olan sosyal bilim eleştirel bir mahiyete sahip midir, yoksa bu tarz bir normatif konumlanma Weber’in anladığı biçimiyle sosyal bilimin sınırları dışında mı kalır?

Semih Bilgin

Güvencesizlik Çağında Özgür Çalışma Mitleri: İşin Yadırganışından İşle Özdeşleşmeye Tekno-Kapitalizm Kültürü

Kapitalizmin sonunu hayal etmenin dünyanın sonunu hayal etmekten daha zor olduğu bir uğrakta güvencesiz istihdam ilişkileri hayati bir soruyu gölgeliyor: yaratıcı yetilerimiz piyasa ağları lehine sermayeye dönüşmedikçe tek başına bir değer taşımıyor mu? Post-endüstriyel süreç olarak adlandırılan aşamada bilgi, değer ve sermaye arasındaki ilişki, kişiyi bizatihi özerk piyasa işletmesine dönüştürmeye meylederken, ‘inovasyon’, ‘kendini gerçekleştirmek’ ‘ağ kurmak’ ‘risk almak’ ‘portföycülük’ yeni kapitalist kültürün parolaları haline gelmektedir. Emek sürecini azaltacak dijital-teknolojik atılımların kapitalist tekno-ütopyacılığın konusu edilmesi, tersi bir görüntü sunarak özgür çalışma vaatlerini de ters-yüz eder durumdadır. Bu ders kapsamında, yalnızca dünyaya ilişkin vizyonumuza değil, aynı zamanda gerçeği kavrama araçlarımıza da etki eden yeni emek rejimi ve piyasa mekanizmalarının tarihsel-sosyolojik çerçevede bir tartışması yapılacak; işi yadırgama, istikrar, tekrar ve rutinle karakterize olan çalışma olgusunun işle özdeşleşme, güvencesiz çalışma, belirsizlik, fark ve akışkanlıkla tanımlanmasına giden dönüşümün seyri izlenecektir. 

 

Burak Özçetin

1 programı var

Detaylar

Cenk Özbay

1 programı var

Detaylar

Adile Arslan Avar

1 programı var

Detaylar

Nazlı Bülay Doğan

1 programı var

Detaylar

Ozan Başdaner

2 programı var

Detaylar

Semih Bilgin

1 programı var

Detaylar

Arkhé Projesi - Şirince Köyü

Arkhé Projesi 2014 yılında Nesin Matematik Köyü’nde doğdu; yıllar içinde büyüyerek etkinlik yaptığı mekanlara sığamaz oldu ve 2019'da Matematik Köyü’nün hemen yanındaki bir zeytinliğe taşındı. Şimdi kendi arazimizde, şehrin gürültüsünden uzakta, çalışmak istediğimiz konulara odaklanabildiğimiz ve akademik özgürlüğün kısıtlanmadığı bağımsız bir mekanı kurduk; iyileştirmek ve güzelleştirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Doğa ile iç içe olan bu zeytinlikte, dersliklerinde uzman eğitmenlerin eşliğinde tartışabileceğimiz, Şirince'nin geleneksel mimarisi ve çevre ile uyumlu bir kampüs inşa ediyoruz. 

ULAŞIM:

OTOBÜSLE: Bulunduğunuz yerden Selçuk’a giden otobüs firmaları olabilir. Yoksa ve otobüsle İzmir’e geliyorsanız, İzmir garajından Selçuk’a minibüsler kalkıyor. Havalimanına da yakın olan Gaziemir’den kalkan/geçen Selçuk minibüsleri de var.

UÇAKLA: İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na indikten sonra İZBAN veya HAVAŞ ile Selçuk'a varabilirsiniz. HAVAŞ'ın kalkış saatleri ve ücretleri için buraya tıklayın. (Selçuk'a giden HAVAŞ için Kuşadası otobüsüne binmeniz gerekiyor.)

TRENLE: Havaalanından veya İzmir'in diğer birçok bölgesinden Selçuk’a İZBAN ile de ulaşabilirsiniz. Tepeköy aktarma istasyonunda inip yine indiğiniz yerden kalkan Selçuk trenlerine aktarma yapmanız gerekecek. Sefer saatleri için buraya tıklayın. (Arama yaparken bineceğiniz istasyondan - Tepeköy seferlerine bakıp sonra Tepeköy - Selçuk seferine bakın.)

ÖZEL ARAÇLA: İzmir’e geldikten sonra İzmir-Aydın otoyoluna girerseniz yaklaşık 50 km sonra Torbalı gişelerine ulaşacaksınız. Buradan da yaklaşık 20 km sonra Selçuk gişelerine ulaşacaksınız. Selçuk’un girişindeki ilk kırmızı ışıklardan sola dönerseniz Şirince yoluna girmiş olacaksınız. (Şirince tabelasını da göreceksiniz.)

ŞİRİNCE'YE ULAŞIM: Selçuk’tan Şirince’ye ilk minibüs 7:00'de. Akşam 20.00'a kadar her 20 dakikada bir minibüs var. Selçuk’tan Şirince’ye taksiyle ulaşımın ücreti yaklaşık 150 lira. Şirince ile Arkhe arası 800 metre. Yol boyunca tabelalar var. Valizinizi yolun girişindeki Yorgo Restoran’a bırakırsanız 10 dakika yürüyerek Arkhe'ye varabilirsiniz. Biz valizinizi diğer katılımcılarınkiyle birlikte birkaç saat içinde Arkhe'ye getirmiş oluruz.