Kamp Süresi

7 gün

Tarih

12 - 19 Ağustos 2021

Eğitmenler

5 eğitmen

Dil Felsefesi Kampı

"Bir hastalığım var, dili görüyorum."

Konuşurken, dinlerken, okurken, izlerken, koklarken ve hatta temas ederken...
Dünya ile kurduğumuz bağın mecrası ne olursa olsun, varoluşumuzu ve gerçeklik algımızı şekillendiren bir dil fenomeni ile yüz yüzeyiz.

Roland Barthes'ın meşhur itirafından ilhamla, dil'i sabit dilbilgisi kurallarına tabi tekil bir iletişim sistemi olmanın ötesinde, dünyada olma hâlimizi kuşatan, hayata dair toplumsal ve bireysel, kültürel ve biyolojik temsillerimizi mümkün kılan ve kendi dinamiği içerisinde şekillendiren bir 'sistemler bütünü' olarak incelemek istiyoruz.

Bu çerçevede mimariden mantık ve felsefeye, dilbilimden çeviri bilime farklı akademik disiplin ve yöntemlerin ışığında; dil'e bakabileceğimiz 1 haftalık bir program kurguladık. 


Eğitmenler:

Can Gündüz

Dil-Dünya’yı Mesken Tutmamak: ‘Dilsel’in ‘görsel-işitsel’ ile imtihanı

İnsan ruhuna Sokrates’ten önce seslenen Herakleitos, Logos’tan payına düşeni almamış barbar ruhluların göz ve kulaklarının tanıklıklarından kimseye hayır gelmeyeceğini söyler. “Kapalı söz ustası”nın savı yoruma açıktır: Sıkıntı göz ve kulaklarda mıdır, yoksa ‘doğru’ görüp duyduklarını saptıran “barbar ruhları” mıdır?

Sinema, gerçekliği ‘kayda alma’ işlevinden, ‘dışavurumsal’ yorumlara geçerken, söz, yazı, ses ve görüntü, kendinden önceki (edebiyat, tiyatro, opera) ve sonraki (televizyon, internet) biçim ve mecralarda yoluna nasıl devam etmiştir? Sinema’da ‘görsel-işitsel kayıt’a müdahale pratiklerinin ‘dili’ üst üste çeviri gazabına uğrarken, “gerçekçilik” bundan nasibini nasıl almıştır?

Samuel Beckett, ilk defa 1936’da Almanca kaleme aldığı bir mektupta dile getirdiği “dilin yüzeyinde delikler açma” arzusunu, neden ve nasıl, ancak 1968’den sonra giriştiği ‘Televizyon oyunları’nda hayata geçirebilmiş ve bu oyunlar günümüz ‘İnsan-sonrası’ düşüncesinde, neden ve nasıl, geniş yankı uyandırmıştır?

Hakan Atay

Tractatus Rhetorico-Philosophicus

Dilin imkanlarını ve imkansızlıklarını değerlendirmeye, düşünülen dünyayla gerçek dünyayı birbirinden ayırarak başlayan genç Ludwig Wittgenstein dünyanın sonunu ilan eden Timothy Morton’la karşılaşsa ne derdi acaba? Peki Morton’ın mantık hegemonyasına son verme ve retoriğe geri dönme çağrısını nasıl karşılardı? Olgulardan oluşan dünya, nesnelerin toplamı olan dünya, benden başkası olmadığından dilimin de sınırları olan dünya artık yoksa, belki de hiç olmadıysa, biz neyi, nasıl anlıyoruz? Derme çatmalığımın biçimleri, dilimin biçimleri mi? Anlam diye ürettiğimiz şey bizi nereye götürüyor? Ayın karanlık yüzüne mi, Mars çöllerine mi, paralel evrenlerden birine mi, yoksa ölümsüzlüğe mi? Merdiven gitti, kavga bitti mi? Konuşmaktan ve susmaktan başka seçeneğimiz yok mu? Bu derste retoriğin yeniden ihyası projesini ele alacağız. Öncelikle Graham Harman’ı takip ederek nesne yönelimli bir ontoloji (kısaca NEYO) geliştiren Timothy Morton’ın felsefesinde retoriğin rolünü anlamaya çalışacağız. Ardından diğer NEYO’cular Ian Bogost, Levi Bryant ve Graham Harman’ın nesne yönelimli retorik hakkındaki görüşlerini hesaba katacağız. Böylece dört düşünürce de paylaşılan bütünselcilik eleştirisini etraflıca değerlendirmiş olacağız.    

Levent Kavas

Dile dönüş, dilden dönüş

Yirminci yüzyıl felsefesinin büyük bölümünde ‘dil’ belirleyici oldu. En azından üç yönden:1. Dile yönelme; dilin yeniden, bir kez daha felsefece düşünülmesi; en azından iki bakımdan :a. konu olarak, b. sorun olarak.
2. Dille yönelme; “dünyaya yönelmiş dilin anlamında derinleşme” olarak felsefe; en azından iki bakımdan: a. dilin biricik çözümleme yordamına dönüşmesi, b. felsefenin dil içine çekilmesi.
3. Felsefenin dil yoluyla ölçünmesi; en azından iki bakımdan :a. bir dil, belki üstdil olarak felsefe; dilin, felsefece, saydamlığını yitirmesi; b. felsefenin olanağının koşulu olarak dili yitirmesi.
Dil dönemini doldurdu mu? Artık dilden dönsek mi?  

Savaş Kılıç

Dili Düşünmeye Descartes’çı Bir Girişin G’si

Dili düşünmenin Descartes’çı bir yolu var mıdır? Bir başka deyişle, Descartes’çı yöntemle nasıl düşünülebilir dil? Bu soruya daha önce verilmiş bir cevap var mı? 

Nereden başlamalı? Eski binayı yıkmak demek ne demek? Dil konusundaki yaygın fikirler hangi bakımlardan eleştirilebilir?  

  1. Descartes’çı derken? Descartes’çı mı Saussure’cü mü? 
  2. Dil konusundaki yaygın fikirlerden birkaçının eleştirisi: 
  1. Dil Tasavvurlarında Kaypak Sınırlar
  1. dil/lehçe 
  2. yazı dili/konuşma dili  
  1. (Yazı) Dilin(in) Teknolojik Temsilleri 
  1. gramer 
  2. sözlük 
  1. Dilde Kuralcılık: Doğru ve Yanlış Kullanım Meselesi 
  2. Etimoloji Merakı ve Köken Sevdası 

Tansu Açık
Hermeneutik’in , Yorumsama’nın ana hatlarına Alman geleneğinden toplu bakış dolayısıyla Ricoeur hariç : anlama-açıklama kavram çiftleri, 19.yy tarihselciliği, filolojisi, W. Humboldt, Schleirmacher, Dilthey’ın insan bilimlerini temellendirme girişimi, felsefi yorumsama Heidegger, Gadamer çizgisi.

Savaş Kılıç

2 programı var

Detaylar

Can Gündüz

1 programı var

Detaylar

Levent Kavas

2 programı var

Detaylar

Hakan Atay

6 programı var

Detaylar

Arkhé Projesi - Şirince Köyü

Arkhé Projesi 2014 yılında Nesin Matematik Köyü’nde doğdu; yıllar içinde büyüyerek etkinlik yaptığı mekanlara sığamaz oldu ve 2019'da Matematik Köyü’nün hemen yanındaki bir zeytinliğe taşındı. Şimdi kendi arazimizde, şehrin gürültüsünden uzakta, çalışmak istediğimiz konulara odaklanabildiğimiz ve akademik özgürlüğün kısıtlanmadığı bağımsız bir mekanı kurduk; iyileştirmek ve güzelleştirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Doğa ile iç içe olan bu zeytinlikte, dersliklerinde uzman eğitmenlerin eşliğinde tartışabileceğimiz, Şirince'nin geleneksel mimarisi ve çevre ile uyumlu bir kampüs inşa ediyoruz. 

ULAŞIM:

OTOBÜSLE: Bulunduğunuz yerden Selçuk’a giden otobüs firmaları olabilir. Yoksa ve otobüsle İzmir’e geliyorsanız, İzmir garajından Selçuk’a minibüsler kalkıyor. Havalimanına da yakın olan Gaziemir’den kalkan/geçen Selçuk minibüsleri de var.

UÇAKLA: İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na indikten sonra İZBAN veya HAVAŞ ile Selçuk'a varabilirsiniz. HAVAŞ'ın kalkış saatleri ve ücretleri için buraya tıklayın. (Selçuk'a giden HAVAŞ için Kuşadası otobüsüne binmeniz gerekiyor.)

TRENLE: Havaalanından veya İzmir'in diğer birçok bölgesinden Selçuk’a İZBAN ile de ulaşabilirsiniz. Tepeköy aktarma istasyonunda inip yine indiğiniz yerden kalkan Selçuk trenlerine aktarma yapmanız gerekecek. Sefer saatleri için buraya tıklayın. (Arama yaparken bineceğiniz istasyondan - Tepeköy seferlerine bakıp sonra Tepeköy - Selçuk seferine bakın.)

ÖZEL ARAÇLA: İzmir’e geldikten sonra İzmir-Aydın otoyoluna girerseniz yaklaşık 50 km sonra Torbalı gişelerine ulaşacaksınız. Buradan da yaklaşık 20 km sonra Selçuk gişelerine ulaşacaksınız. Selçuk’un girişindeki ilk kırmızı ışıklardan sola dönerseniz Şirince yoluna girmiş olacaksınız. (Şirince tabelasını da göreceksiniz.)

ŞİRİNCE'YE ULAŞIM: Selçuk’tan Şirince’ye ilk minibüs 7:00'de. Akşam 20.00'a kadar her 20 dakikada bir minibüs var. Selçuk’tan Şirince’ye taksiyle ulaşımın ücreti yaklaşık 150 lira. Şirince ile Arkhe arası 800 metre. Yol boyunca tabelalar var. Valizinizi yolun girişindeki Yorgo Restoran’a bırakırsanız 10 dakika yürüyerek Arkhe'ye varabilirsiniz. Biz valizinizi diğer katılımcılarınkiyle birlikte birkaç saat içinde Arkhe'ye getirmiş oluruz.