Kamp Süresi

7 gün

Tarih

02 - 09 Temmuz 2023

Eğitmenler

4 eğitmen

Cognitive Science: Disiplinlerarası Yaklaşımlar

En geniş anlamıyla bilim yapmak üzerine düşündüğümüzde bilimin kesin çizgilerle tanımlanmış, başka araştırmacılar tarafından kullanılmış ve geçerliliği test edilmiş bir yöntemi benimsemek üzerine kurulu olduğunu söyleyebiliriz. O halde bilim aracılığıyla düşünce, teori ve/ya modelleri üretmek sıkı sıkıya metodolojiye bağlı bir pratiktir. Bu, aklımıza yöntemlerin doğasının ve kapsamının, varılan cevaplar üzerinde ne ölçüde ve ne şekillerde etkisi olduğu sorusunu getirmektedir. Peki elimizdeki metodoloji bilişsel bilim (cognitive science) araştırmalarında nasıl bir rol oynamaktadır? İnsan bilişine ve zihnine dair bildiklerimiz bu yöntemler göz önüne alındığında ne kadar güvenilirdir?

Bu soru üzerine kapsamlıca düşünmek için bilişsel bilim yöntemlerindeki farklılıkları sebebiyle ayrışmış, ama bir anlamıyla hala aynı ya da benzer gerçeklikleri araştırmakta olan disiplinleri bir araya getirmek istiyoruz. Bu sebeple kampımızda bilişsel bilimleri tartışırken hesaplamalı sosyal bilimler, psikoloji, sinirbilim ve yapay zeka alanlarının yöntemlerini bir arada değerlendireceğiz.

Tartışma başlıkları:
(I) Duygusal deneyimleri anlamada metodolojinin önemi
(II) Bilişsel sinirbilimde işlevselci ve yapılandırmacı yaklaşımlar
(III) Bir modelleme süreci olarak bilimsel bilginin oluşumu
(IV) İnsan zihnini ve beyni okumak
(V) Yapay zeka ve hesaplamalı yöntemlerin sosyal bilimlere olan katkıları

1) BİLİMSEL ETKİNLİKTE GELENEKLER:
Tarih boyunca bilim yapmak ne şekillerde anlaşılmış ne gibi farklı bilim yapma yolları tasarlanmıştır? Aristoteles ile başlatıp, Galileo ile devam ettirebileceğimiz ve modern bilimsel yöntemlere varacağımız bir tarihsel gelişimi tasvir etmek mümkündür. Günümüzde her ne kadar bilim büyük ölçüde yekpare bir bilimsel yöntemi benimsiyor gibi görünse de tarihsel düşünce sürecini izlemek, bilimsel yöntemin çağın düşünme şekilleriyle büyük ölçüde bağlantıda olduğunu görmek açısından önemlidir. Ayrıca bu konu başlığı altında şu an doğa, sosyal ve beşerî bilimler olarak sınıflandırabildiğimiz bilim çeşitlerinin tarih boyunca nasıl konumlandırıldığı, birbirleri ile ne gibi etkileşimlerde bulunduklarını konuşabiliriz. Önemli bir husus, beşerî bilimlerin uygulamadan ziyade incelemesi gereken bir pratiğe nasıl dönüştüğü, bu dönüşümde doğa bilimlerinin yöntemlerinden nasıl etkilendiği sorusu olabilir.

2) DENEYLERDE TEMEL PROBLEMLER:
Her bilimin ne gibi sorular sorabileceği ve ne gibi olguları odağına alabileceği yöntemleri üzerinden belirlenmektedir. Aklımızdaki soruları belirledikten sonra hangi yöntemi seçeceğimize nasıl karar veririz? Bilim herhangi bir konuyu ya da olguyu kendisine konu olarak edinebilir mi, örneğin öznel deneyimleri bilim açıklayabilir mi? Kalitatif ve kantitatif yöntemler arasındaki fark nedir? Bu başlık altında istatistik, güvenilirlik ve geçerlilik gibi bilimlerdeki temel hususlar üzerine konuşabiliriz. Buradan hareketle deneylerin inşasında, örneklemin belirlenmesinde, veri toplama ve analizinde karşımıza sık çıkan problemler üzerine durabiliriz. 

3) DİJİTAL ARAÇLAR VE YÖNTEMLER:
Günümüzde teknoloji ve yapay zekadaki ilerlemelerin sosyal bilimlerin araştırma yöntemleri üzerinde büyük etkiler yarattığını, birçok alanın geleneksel istatistiksel modellemelerden uzaklaşarak makine öğrenmesinden faydalanmaya başladığını gözlemliyoruz. Sosyal bilimler ne tür soruları cevaplarken bu gibi yöntemlerden fayda sağlarlar? Örneğin beyin görüntüleme tekniklerindeki gelişmeler psikoloji alanında nasıl bir etki yarattı, bu gelişmeler bağlamında “akıl ve beden” sorunsalına nasıl yaklaşmaya başladık? Daha spesifik olarak ifade etmek gerekirse, gözlemlenen davranışlar ve beyindeki aktiviteler arasındaki ilişki nasıldır, bir nedensellikten söz edebilir miyiz? Bu sorunsalın önüne geçmek için derin öğrenmeden faydalanılabilir mi? Bu başlığın bir diğer ayağı ise dijital ve hesaba dayalı araştırma araçlarına Türkiye’deki sosyal bilimler lisans müfredatlarında yeterli ölçüde yer verilip verilmediği olabilir. Araştırmacı olmak isteyen lisans öğrencilerinin programlama ve matematik alanlarına yönelmesi gerekli midir, bireysel olarak kendilerini nasıl geliştirebilirler?

4) ETİK:
Bilim yöntemlerindeki gelişmeler ve özellikle yapay zekanın beşerî bilimlerde rol oynamaya başlayışı aklımıza kaçınılmaz olarak etik sorularını getiriyor. Yine tarihsel bir perspektifte insanla yürütülen çalışmalarda dikkat edilmesi gereken etik hususlar nelerdir, bunların kontrolü nasıl sistemleşmiştir? Katılımcılarda ortaya çıkabilecek olumsuz durumlar ve deney sonucunda edinilecek toplumsal fayda arasındaki denge nasıl kurulur? İnternetten edinilebilecek her bilginin hesaplamalı sosyal bilimler araştırmacıları tarafından kullanılması doğru mudur?

AKIŞ:

Efe Soyman: (I) Kaç Temel Duygumuz Vardır? Duygusal Deneyimlerimizi Anlamada Metodolojinin Önemi
Mutluluk, öfke, üzüntü gibi duyguları birbirinden çok farklı şekilde deneyimleriz. Peki bilimsel çalışmalar bu deneyimlerimizi doğrulmakta mıdır? Seçtiğimiz bilimsel yöntemin detayları kaç tane temel duygumuz olduğu sorusunun cevabını etkiler mi? Bu derste duygulara dair yaygın olarak kabul edilen bazı görüşleri daha derinden sorgulayacağız.

(II) “Duygusal Beyin” Nedir? İşlevselci ve Yapılandırmacı Yaklaşımlar Arasındaki Tartışmalar
Duyguların beynimizde nasıl oluştuğunu anlama serüveni yüzyılı aşkın bir süredir
devam ediyor olsa da elimizde hala net cevaplar bulunmamaktadır. Bunun sebebi kullandığımız nörobilim yöntemlerinin yetersizliği midir? Yoksa en baştan beri kabul ettiğimiz varsayımlar mı yanlıştır? Bu derste güncel nörobilim literatüründeki bu tartışmalara değineceğiz.

Yağmur Denizhan: "Bir Modelleme Süreci Olarak Bilimsel Bilginin Oluşumu"
Bu derslerde bilimsel bilginin oluşumunu bir modelleme süreci olarak ele alıp, bu sürecin nesnesini, öznesini ve aşamalarını eleştirel bir yaklaşımla inceleyeceğiz. Amacımız, bir yandan somut-soyut, nesnel-öznel, bilimdışı-bilimsel, algı-bilgi gibi keskin ayrımların mutlaklığını sorgulamak, öte yandan da "bilimsellik" niteliğinin nasıl kriterlere bağlanması gerektiğini keşfe çıkmak

Eren Günseli: “İnsan Zihnini Okumak”
(I) Araştırma sorusuna uygun deney düzeneği geliştirmenin önemi nedir? 
Beyin görüntüleme yöntemleri belirli durumlarda katma değer sağlarken ne gibi hatalı çıkarımlara yol açabiliyor? İnsan zihnini okumaya dair çalışmaların mevcut durumu ve gelecekte olabilecekler bu metotlar üzerinden tartışılacak.
(II) Yapay zeka ve hesaplamalı yöntemlerin sosyal bilimlere olan katkıları nedir?

Işıl Tuncay: Rene Descartesın başlattığı zihin-beden ayrımı bütün düalizmlerin kökeni olarak görülür ve bu görüşe göre beden mekanik olan, zihinsel olgular ise fiziksel olmayandır. Fenomonoloji filozofu Merleau-Ponty ise bu düalizmi aşma çabasıyla birlikte ‘beden yaşayan bir sistem ve bir bütündür, deneyimler bedenlenmiştir’ derBedenlenme, beynimin içinde değil, tüm bedenime yayılmış bir özne olmak anlamına gelir. Bedencanlı olma hissinin temelidir ve benlik tüm bedenden yayılır. Eğer bilinçliysek, bedenlenmiş bilinçliyizdir. Bedenselleştirilmiş bakış açısına göre, fiziksel beden pozisyonu ve hareketi insanların düşünme biçimlerini, çıkardıkları sonuçları ve ulaştıkları kararları değiştirebilir. Burada bedenlenme, insanlık durumunun bir a priori'si olarak kabul edilir. Bedenin varoluşumuzun odağı olmasıyla birlikte, bedenden gelen duyumlar bize bir benlik duygusu ve yaşanmış deneyimlerden izler sağlar. 

Dans hareket terapisi, şimdiki anda duyarlı bir bedenlenmeyi geliştirmeyi amaçlar. Beden-zihin-çevre arasındaki çift-yönlülüğü deneyimlemek için bize alan açar. Hareket kalitesinin, beden-mekan ve beden-şekil ilişkisinin psikolojimize ve başkalarıyla olan sözsüz etkileşimlerimize etkisi konusunda farkındalığımızı arttırmayı sağlar.

Diagram, map

Description automatically generated with medium confidence

Konuşmacılar:

Yağmur Denizhan

Eren Günseli

Efe Soyman

Tolga Birdal

Işıl Tuncay

 

Tolga Birdal

4 programı var

Detaylar

Yağmur Denizhan

2 programı var

Detaylar

Eren Günseli

1 programı var

Detaylar

Efe Soyman

1 programı var

Detaylar

Arkhé Projesi - Şirince Köyü

Arkhé Projesi 2014 yılında Nesin Matematik Köyü’nde doğdu; yıllar içinde büyüyerek etkinlik yaptığı mekanlara sığamaz oldu ve 2019'da Matematik Köyü’nün hemen yanındaki bir zeytinliğe taşındı. Şimdi kendi arazimizde, şehrin gürültüsünden uzakta, çalışmak istediğimiz konulara odaklanabildiğimiz ve akademik özgürlüğün kısıtlanmadığı bağımsız bir mekanı kurduk; iyileştirmek ve güzelleştirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Doğa ile iç içe olan bu zeytinlikte, dersliklerinde uzman eğitmenlerin eşliğinde tartışabileceğimiz, Şirince'nin geleneksel mimarisi ve çevre ile uyumlu bir kampüs inşa ediyoruz. 

ULAŞIM:

OTOBÜSLE: Bulunduğunuz yerden Selçuk’a giden otobüs firmaları olabilir. Yoksa ve otobüsle İzmir’e geliyorsanız, İzmir garajından Selçuk’a minibüsler kalkıyor. Havalimanına da yakın olan Gaziemir’den kalkan/geçen Selçuk minibüsleri de var.

UÇAKLA: İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na indikten sonra İZBAN veya HAVAŞ ile Selçuk'a varabilirsiniz. HAVAŞ'ın kalkış saatleri ve ücretleri için buraya tıklayın. (Selçuk'a giden HAVAŞ için Kuşadası otobüsüne binmeniz gerekiyor.)

TRENLE: Havaalanından veya İzmir'in diğer birçok bölgesinden Selçuk’a İZBAN ile de ulaşabilirsiniz. Tepeköy aktarma istasyonunda inip yine indiğiniz yerden kalkan Selçuk trenlerine aktarma yapmanız gerekecek. Sefer saatleri için buraya tıklayın. (Arama yaparken bineceğiniz istasyondan - Tepeköy seferlerine bakıp sonra Tepeköy - Selçuk seferine bakın.)

ÖZEL ARAÇLA: İzmir’e geldikten sonra İzmir-Aydın otoyoluna girerseniz yaklaşık 50 km sonra Torbalı gişelerine ulaşacaksınız. Buradan da yaklaşık 20 km sonra Selçuk gişelerine ulaşacaksınız. Selçuk’un girişindeki ilk kırmızı ışıklardan sola dönerseniz Şirince yoluna girmiş olacaksınız. (Şirince tabelasını da göreceksiniz.)

ŞİRİNCE'YE ULAŞIM: Selçuk’tan Şirince’ye ilk minibüs 7:00'de. Akşam 20.00'a kadar her 20 dakikada bir minibüs var. Selçuk’tan Şirince’ye taksiyle ulaşımın ücreti yaklaşık 150 lira. Şirince ile Arkhe arası 800 metre. Yol boyunca tabelalar var. Valizinizi yolun girişindeki Yorgo Restoran’a bırakırsanız 10 dakika yürüyerek Arkhe'ye varabilirsiniz. Biz valizinizi diğer katılımcılarınkiyle birlikte birkaç saat içinde Arkhe'ye getirmiş oluruz.

Kendi çadırınız 4.200,00 TL
Arkhe çadırı (Yalnızca size) 4.400,00 TL
Yatakhane (6-8 kişilik) 5.400,00 TL
Konaklamasız 3.900,00 TL
Günübirlik katılım 1.700,00 TL

*Fiyatlara üç öğün yemek ve seçili konaklama dahildir. **Fiyatlar başvuruların açıldığı tarihten kapandığı tarihe kadar değişkenlikler gösterebilir.