Ticaret Savaşı’nın Bugünü

Önceki yazıda ABD ile Çin arasındaki anlaşmazlığın tarihsel sebeplerine bakmıştık, bu yazıda bugün neler olduğuna bakacağız. Aksiyonun siyah beyazı bitti, Soğuk Savaşı artık renkli televizyonlarda izleyeceğiz!

Ticaret Savaşlarının Önceki Bölümünde…

Amerika Başkanı Donald Trump Ticaret Savaşları’nın ilk ayağında stratejik addedilen birkaç sektöre gümrük vergisi getirmiş, Çin de benzer ürünlerde karşılık vermişti. Bu gelişmelerin ardından ikili diplomatik kanallar aracılığıyla masaya oturmaya karar vermiş, bir ticaret anlaşması konuşulmaya başlanmıştı. Ammavelakin, genel olarak dünya piyasalarını rahatlatan bu gelişmenin ömrü çok uzun olmadı. Trump ani bir kararla Çin’den gelen 200 milyar dolarlık bir takım ürüne uygulanan gümrük vergisini 10%’dan 25%’e çıkardı. Twitter hesabından açıklama yapan Amerikan Başkanı, Çin’in görüşmeleri istemli bir biçimde yavaşlattığı ve Amerika’yı oyaladığı için bu kararı verdiğini söyledi. Görüşmelerin bir sonuca varmasını bekleyenler için ciddi bir şok yaratan bu gelişmeden sonra Çin’in tepkisi de gecikmedi. Tam 3 gün sonra Pekin Amerika menşeili 60 milyar dolarlık ürüne uyguladığı gümrük vergisini arttırdı.

Trump bu iddiasında haklı mı? Cumhuriyetçi başkanın söylediğinde haklılık payı var, zira Pekin’in ticaret anlaşmasını geciktirmek için geçerli sebepleri var. ABD’nin 2020 seçimlerinde Trump’ın seçilememesi halinde yeni Amerikan Başkanı bu agresif ticaret politikasını benimsemeyebilir, Pekin’in de bunu düşünüyor olması makul görünüyor. Bu durumda Çin’in görüşmeleri yavaşlattığı her hafta Trump’ın aleyhinde. Ancak Washington taktiğin farkına varmış anlaşılan.

Şirket Bazlı Savaş-Amerikan Kroşesi

Önceki yazıda Çin devletinin şirketlerdeki varlığından bahsetmiştik. Washington’ın şirketler üzerinde Çin’inki gibi bir gücü yok, ancak Amerikan hukukuna göre yabancı şirketlerin ülkede faaliyet göstermesi ulusal güvenlik sebepleriyle engelleyebiliyor. Geçen yazıda da mevzubahis olan Huawei’in (Huavey) üzerine bu madde kullanılarak gidildi. Huawei’in Amerikan pazarında varlık göstermesinin ulusal güvenliğe tehdit gösterdiği gerekçesiyle artık Huawei ürünleri Amerika’ya ithal edilemiyor.

Huawei’in önemi nedir?

Türkiye’de bir süredir ismini duyduğumuz Huawei 2019’un ilk çeyreğinde Apple’ı geçerek Samsung’dan sonra dünyanın en büyük ikinci akıllı telefon üreticisi olmuştu. Bir önceki cümlenin ana fikri önemli: Huawei MANYAK BÜYÜK bir şirket. Sadece telefon satan değil, aynı zamanda ülkelere telekomünikasyon altyapısı satmasıyla da biliniyor. Şirket imal ettiği ürünlerin büyük bir kısmını dünyadan ithal ediyor, son açıklamalara göre 2018’de Huawei telefon parçalarının 30%’u Amerika’dan satın alınmış. 30%’luk bu alışverişin bedeli 11 milyar dolar, bu da Moğolistan’ın GSMH’sına dek. Yani, Huawei Amerika’dan tek başına  Moğolların bir senede ürettiği kadar ara malzeme satın alıyor. Üretimde ara ürünlerin temini için önem arz eden Amerika pazarı aynı zamanda nihai ürünlerin satışı için de çok önemli.

Dünyanın en büyük ekonomisi Amerika’ya erişiminin tamamen engellenmesi bu Çin Devi için büyük bir zorluk olacak. Avustralya’nın Amerika’dan önce yasakladığı Huawei geçtiğimiz günlerde de Japonya’da satışa çıkması beklenen telefonlarının piyasaya sürülmeyeceğini öğrendi. Japonya gibi mühim bir pazarı kaybetmek de ufukta görünüyor bu durumda.

Çin’in intikamı?

Çin’in bayrak taşıyıcı bu firmasına yapılanlardan sonra Pekin ne yapacak? Kolay bir hedef görünüyor: Apple. Steve Jobs’un pazarlama başarısı olup altyapıda sıfır varlık gösteren Apple’ın en büyük pazarı Çin. Geçtiğimiz çeyrekte şirketin hisseleri Çin’de satışların kötü gitmesi dolayısıyla düşüş yaşamıştı. Pekin hükümetinin bir hamlesi, ya da Çinli tüketicinin Amerikan ürünleri konusunda fikir değiştirmesi durumunda Apple’ın da hali duman olabilir. Komünist Partisi yöneticileri şimdilik Apple konusunda hiç bir imada dahi bulunmadılar, ama bu iki devlet arasındaki itiş kakış durumunda arada kaynaması mümkün. CNBC’nin haberine göre zarar şimdiden çıkmaya başladı bile.

Çinli şirketlerin bir atağı ise Amerikan havacılık şirketi Boeing’e oldu. 737 Max uçaklarında ciddi bir güvenlik açığı bulunmasıyla Çin Havacılık Kurumu bu modellerin artık uçurulamayacağına karar vermişti. Dünya çapında da bu modelin iki kez düşmesi dolayısıyla dünyada da bu karar başka devletlerce uygulandı. Ancak şimdi elinde 100 tane 737 Max’ı bulunan üç Çinli havayolu şirketi Boeing’den zararlarının tazminini talep ediyor.

Soya Çiftçisine Mazot 1 Lira

Pekin’in de bu süreçte elinden bir şey gelmedi demek yanlış olur. Amerika’nın ilk vergilerinden sonra Amerika’dan soya ithalatına vergi getiren Çin, Amerikalı çiftçiler için önem arz eden bir pazarı kapatmış oldu. Bu stratejik bir yumruktu, zira çiftçilerin arasında Trump’a desteğin yüksek olduğu biliniyor. Washington da bu çiftçilere destek olmak için 16 milyar dolarlık bir destek paketi açıklandı. Paket içeriği mazotu bir lira yapmayı içermiyor, destekler çoğunlukla çiftçilere hibe olarak ödenecek.

Trump’ın Pekin’den gelen yumruğun acısını hissettiği anlaşılıyor. 2020’de olacak Amerikan Seçimlerinde Trump’ın seçilememesi demek tüm Çin politikasının değişmesi anlamına gelebilir, o yüzden bu yumruklar Çin tarafında +2 yazıyor.

Ee Yani?

Ticaret savaşı, normal savaşlardan farklı, çok çok soğutulmuş bir soğuk savaşa benzetilebilir. İlk bakışta büyük bir aksiyonun olmadığı, şirketler üzerinden savaşılacak bir savaş olacak. O yüzden önceki yazıda bağlattığımız kemerlerinizi çözmek isteyebilirsiniz. Ama bu yanlış bir karar olur sayın okuyucu. Şu anda bizi ekonomi ile ilgili büyük sonuçlara götürecek bir su birikintisinin başındayız. Suyu takip ettikçe bu önce büyük bir ırmağa, ardından da kocaman bir şelaleye dönüşecek bana kalırsa.

Kim kazanır?

Savaşın ik turlarında Amerika önde görünüyor. Ekonomik göstergeleri hız kazanan ABD, aksine bir yavaşlama içerisinde olan Çin’e karşı avantajlı durumda. Halihazırda bir yavaşlama içinde olan Çin için bu savaş bir anafor etkisi yaratabilir, Pekin’in de en büyük korkularından biri bu gibi görünüyor. Bir sonraki yazının konusu da bu olacak, 1438000000 (1 milyar 438 milyon) (18 adet Türkiye) insanın sorumluluğunu taşıyan Pekin yönetimi bu krize nasıl yaklaşıyor? Çin Merkez Bankası ve Ekonomi Bakanlığı arası neden limoni? Bu süreçten kriz yönetimi hakkında ne öğrenebiliriz?