Kamp Süresi

6 gün

Tarih

10 - 16 Eylül 2023

Eğitmenler

6 eğitmen

Disiplinlerarası Sanat

Farklı sanat dallarının kendi arasında ve aynı zamanda felsefe, sosyoloji, psikoloji, teknoloji gibi farklı disiplinlerin birbirleriyle ve sanat ile olan etkileşiminde ortaklaşa çıkarttıkları yaratıcı üretimler bu programda odağa alınacak.

Alman besteci Richard Wagner’in kullandığı ‘Gesamtkunstwerk’ kavramı bütünlüklü sanat eseri anlamına gelir ve farklı sanat dallarının işbirliğini, kısacası disiplinler arası sanat çalışmalarını ifade eder. Burada ele alınan disiplinlerarası sanat üretimlerinin Rönesans’ta Aydınlanma döneminde bilim ve sanat ilişkisinde başladığı-mevcut olduğu söylenebilir. Günümüzde ise teknoloji-sanat, felsefe-sanat, nöropsikoloji-sanat gibi çoğalan ve farklılaşan eşler ile karşımıza çıkmaya devam ediyor.

1960 sonrası başlayan sanat yaklaşımları veya alternatif sanat yönelimleri ile günümüze kadar uzanan çağdaş sanat süreci, müze ve galerilerde sergilenen geleneksel sanat eseri algısının kanonik kurallarını kırdı. Geleneksel çerçeveli sanat formatının dışına taşarak farklılaşan sanat yaklaşımlarına ve disiplinlerarasılığa Rönesans’ta aralanan kapıyı sonuna kadar açtı, şeffaflaşan ve zenginleşen düşünme ve üretim pratiklerini buyur etti.

Sanatın birey ve toplum ile, özne ve iktidar ile, etnik ve evrensel değerler ile, sezgi ve mantık ile, duygu ve akıl ile, geçmiş ve şimdi ile, anlık ve kurgusal ile olan çoklu etkileşimlerinin kompleks yapılanmasına felsefe, estetik bilimi, sosyoloji bilimi, psikoloji, ruh ve davranış bilimi, semiyoloji ve göstergebilim, mitoloji, tarih, matematik, teknoloji, ekoloji ve gastronomi gibi daha birçok bilim ve araştırma alanı dahil oluyor. Böylece sanatsal imgenin kültürel imge olarak şekillenmesine, anlam bulmasına, zenginleşmesine imkan sağlanıyor, yaratıcı ve çok yönlü üretimlerin çoğalmasına, sanatın yenilenmesine, genişlemesine ve çağdaş bir profil çizmesine olanak tanınıyor. Duyular arası, düşünceler arası, yaklaşımlar arası, sanatlar arası ve disiplinler arasında oluşan bu etkileşim ağı çağdaş sanat pratiğinin çok yönlü üretimlerinin temelini oluşturuyor.

Disiplinlerarası Sanat Kampı bu temeli ele alarak sizi günümüzün çok yönlülüğünü kavramaya, disiplinlerarasılığını düşünmeye ve üretmeye davet ediyor.

Felsefe ve Sanat İlişkisi - Prof. Dr. Demet Kurtoğlu Taşdelen
Felsefe ile sanat arasındaki ilişkinin neliği konusu kökenbilim olması bakımından yalnızca felsefeye özgü bir konu olarak görünür.

Peki yalnızca filozof mudur sanat ile felsefe arasındaki ilişkiyi sorgulayan?Sanatçı da bu sorgulamayı yapar mı? Yapabilir mi?
Ya da yaratmak için yapmak zorunda mıdır?
Bir sanatçının kendi yaratımları için felsefi kuramsal bilgiye gereksinimi var mıdır?
Bu tür sorgulamaları sanatçı kimliği ile mi yapmaktadır yoksa kendisi de bir anlamda filozof mudur?
Bir filozof ve bir sanatçı “Sanat nedir?” diye sorarken aynı şeyi mi sormaktadır?
Disiplinlerarası çalışma ve işbirliklerinin yaygınlaştığı günümüzde filozoflar sanatçılardan, sanatçılar da filozoflardan gerçekten öğrenmekte midir yoksa bu işbirliği kendi yaklaşımlarını onaylamaya devam etme anlamında bir tür çıkar alışverişi ilişkisi midir?
Bu ve benzeri sorulardan yola çıkarak sanat ile felsefe arasındaki ilişkiyi tartışmaya açacağız.

Merleau-Ponty, Gilles Deleuze, François Laruelle, Bruno Cany ve kendi yaklaşımım üzerinden yapacağımız tartışmalarda dünyayı görmeyi yeniden öğrenmek, düşünme güçleri, standart olmayan felsefe, farklı düşünme biçimleri, filozof-sanatçı, performatif felsefe, deneyleme, sanat-bilgi ilişkisi gibi kavram ve konuları ele alacağız.

Performatif Felsefe Atölyesi - Prof. Dr. Demet Kurtoğlu Taşdelen
Demet Kurtoğlu Taşdelen’in kendisinin başlatıp geliştirdiği şekliyle performatif felsefe, felsefi araştırmanın deney aracılığıyla yürütüldüğü, soru ve kavramların yaşatıldığı bir düşünme, görsellik, hareket, sanatsal yaratıcılık araştırma alanıdır.
Düşünce dünyası ile duyusal dünyanın birlikteliğinde gelişip ilerleyen bir felsefe yapma biçimidir.
Felsefi düşünceleri yaşamla buluşturarak onların harekete, bedensel ifadelere, dansa dönüşmesine zemin hazırlar ve devinme üzerinden açılan bu felsefe-yaşam birlikteliğinde kendilik bilgisi üretilmesine olanak tanır.

Bu atölyede, derste tartıştığımız felsefe-sanat ilişkisini kendimiz olma halleri içine sokarak deneylemenin yolunu bulacağız.
Felsefenin -kavram ve soruları yaşatarak- deneyleme malzemesine dönüşmesi sürecinin bir performans olmasıyla felsefe-sanat birlikteliğini biraradalıkta deneyimleyeceğiz.

Sanat ve Simülasyon - Doç. Gülçin Karaca
Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünden Doç. Gülçin Karaca'nın bu dersi, Fransız filozof Jean Baudrillard’ın “Simülasyon kuramı” üzerinden resim sanatı tarihine bakılması üzerine temellendi. Etkinlik dört bölümden oluşuyor.

İlk bölümde simülasyon kavramının ortaya çıkışı, kuramcısı ve içeriği hakkında bilgi verilerek, kavramın resim sanatıyla ilişkisi, imgenin alımlayıcıyı ikna etmesiyle bağdaştırılarak ele alınacak.
Bu doğrultuda insan toplumlarının göstergelere, imgelere verdikleri önemden bahsedilecek ve imgelerden oluşan resim sanatının yeni gerçeklikler yarattığını kabul eden bir yöntem üzerinden gidilecek.
İlk kez yapılan resimlerin, insanların sığınma ve korku duygularına bağlı olarak yapılmış olabileceği ve bu resimlere bu yüzden farklı anlamlar yüklenerek, resimlerin sadece birer resim olarak değil, “bir şeylerin” simülasyonu olarak algılandığı üzerinde durulacaktır.

İkinci bölümde resimlerle oluşan yeni gerçeklikler, kiliselerin gücü elinde barındırdığı Avrupa’da korku ve inanç simülasyonlarının ağır bastığı dönemler olan Gotik ve Barok arasındaki dönemler, bu dönemler boyunca oluşturulduğu kabul edilen simülasyon örnekleri incelenecektir.

Üçüncü bölüm modernleşme sürecine giren Avrupa'yı ve Empresyonizmden Soyut Sanata kadar Avrupa resim sanatını içermektedir. Modernizmle beraber değişen fikirler, yaşam koşulları, bunları yansıtan sanatın simülasyon olarak etkileri üzerinde durulacaktır.

Dördüncü Bölümde ise içinde yaşadığımız dönem olan 21. yüzyıldaki resimlerden, resimleri aşmış ve yeni biçimlere bürünmüş, fotoğraf, sinema ve reklam yoluyla oluşan simülasyonlardan örnekler verilecektir.

Sanat ve Matematik - Dr. Öğr. Üyesi Deniz Eroğlu
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Matematik Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Deniz Eroğlu tarafından verilecek bu ders, matematik felsefesi ve sanat arasındaki ilişkiyi aydınlatarak katılımcıların her iki alanın da insan deneyimini ve düşünceyi zenginleştiren ve birbirini tamamlayan yönlerini anlamalarına yardımcı olmayı amaçlıyor.                               

Katılımcılar seminer sonunda matematik felsefesi ve sanat arasındaki ortak kavramları, estetik ve düşünsel yapıları keşfetmiş ve bu ilişkinin önemini kavramış olacak.
Ayrıca seminer katılımcılara matematik ve sanatın farklı disiplinlerle nasıl etkileşime girdiğine dair örnekler sunarak günlük yaşamda ve profesyonel alanlarda bu ilişkinin potansiyel uygulamalarını ve faydalarını gösterecek.

Son olarak katılımcıların matematik felsefesi ve sanat üzerine kendi düşüncelerini ve fikirlerini paylaşmalarına, sorular sormalarına ve tartışmalarına fırsat tanıyarak bu alanlarla ilgili daha derin bir anlayış ve ilgi uyandırmayı hedefliyor.
Bu sayede, katılımcılar hem matematik felsefesi hem de sanat alanlarında yeni bakış açıları ve ilham kaynakları keşfedebilir.

Kamusal Alan, Sokak Sanatı ve Heykel - Arş. Gör. Levent Ayata & Dr. Öğr. Özgür Kavurmacıoğlu
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümünden Arş. Gör. Levent Ayata tarafından sunulacak olan "Sokak Sanatı Bağlamında Kamusal Alan Heykel Uygulamaları’’ isimli ders kamusal alan, sokak sanatı ve heykel kavramları kapsamında şekilleniyor.

Kamusal alan; toplumsal, ulusal-bölgesel estetik değerleri ve sosyolojik, politik söylemleri barındıran, toplum ve bireylerin birebir etkileşimde bulunabildikleri, sosyalleşebildikleri mekanlardır.
Tarihsel süreç içinde yer yer yüceltme, yer yer propaganda veya anma eylemleri amaçlarıyla yapılan kamusal alan heykelleri, toplumla yakın temas halindedir.
Rönesans'tan günümüze sosyal ve kültürel değişimlerle şekillenen kamusal alan heykelleri, heykel sanatının ayrılmaz parçası olarak değerlendirilir ve sanat tarihi içerisinde önemli bir yere sahiptir.

"Sokak Sanatı Bağlamında Kamusal Alan Heykel Uygulamaları’’ seminerinde kamusal alan, sokak sanatı ve heykel kavramları baz alınarak günümüzde, gelişen teknoloji ve iletişim sayesinde değişmekte olan kamusal alanda heykel uygulamaları üzerine bir söyleşi gerçekleştirilecek.

Renk Portreleri Atölyesi - Gizem Hız 
Bağımsız Sanatçı ve Araştırmacı Gizem Hız Altıntaş tarafından sunulacak bu atölyede renk algısının kişiselliği üzerine kurulmuş olan; rengin toplumsal kodlarından, genel geçer tanımlarından ve beğeni ölçütlerinden ne kadar arınabildiğini, kişiden kişiye nasıl farklılaşabildiğini esas alan bir atölye çalışması yapılacak.

Ders boyunca renk teorisi, renk üstüne yüklenen öznel ve genel geçer anlamlar, renk isimlendirilmeleri, tarihsel gelişim ve değişim süreci doğrultusunda tartışmalar yapılacak ve katılımcı çalışmaları “yazınsal anlatıma dayalı” uygulamalar ile sonlandırılacak.

İki bölümden oluşan atölyenin ilk bölümü, renklerin tüm varyasyonlarının ışık ve karanlığın bir karışımı olduğunu savunan Aristoteles ve rengin sadece ışıkla değil, aynı zamanda insan algısıyla da ilgili olduğunu savunan Johann Wolfgang von Goethe ile başlayarak, aynı görsel dili konuşabilmek adına renk tanımlamaları üzerine çalışmalarıyla tarihte önemli yer edinmiş kimyager, fizikçi, jeolog, mineralog, teorisyen ve sanatçıların bu çalışmaları üzerinden anlatım yapılacak.

Katılımcılarla birlikte gerçekleştirilecek ikinci bölümde ise renk algısı üzerine yapılacak tartışmalar doğrultusunda rengin bugüne dek üretilmemiş, bulunmamış veya görülmemiş olana, hatta güzeline veya çirkinine ulaşmanın değil, bireye dair olanı keşfedip ona kişilik atfetmenin yolları aranacak.

Atölye sonucunda elde edilen -katılımcılara ait- tüm yazınsal içerik uygulamaları kampüste sergilenecek.

Koordinatörler:
Senem Çetin
Burcu Nur Cengiz
Akın Ayaz

Arkhé Kampüsü

Arkhé Projesi 2014 yılında Nesin Matematik Köyü’nde doğdu; yıllar içinde büyüyerek etkinlik yaptığı mekanlara sığamaz oldu ve 2019'da Matematik Köyü’nün hemen yanındaki bir zeytinliğe taşındı. Şimdi kendi arazimizde, şehrin gürültüsünden uzakta, çalışmak istediğimiz konulara odaklanabildiğimiz ve akademik özgürlüğün kısıtlanmadığı bağımsız bir mekanı kurduk; iyileştirmek ve güzelleştirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Doğa ile iç içe olan bu zeytinlikte, dersliklerinde uzman eğitmenlerin eşliğinde tartışabileceğimiz, Şirince'nin geleneksel mimarisi ve çevre ile uyumlu bir kampüs inşa ediyoruz. 

ULAŞIM:

OTOBÜSLE: Bulunduğunuz yerden Selçuk’a giden otobüs firmaları olabilir. Yoksa ve otobüsle İzmir’e geliyorsanız, İzmir garajından Selçuk’a minibüsler kalkıyor. Havalimanına da yakın olan Gaziemir’den kalkan/geçen Selçuk minibüsleri de var.

UÇAKLA: İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na indikten sonra İZBAN veya HAVAŞ ile Selçuk'a varabilirsiniz. HAVAŞ'ın kalkış saatleri ve ücretleri için buraya tıklayın. (Selçuk'a giden HAVAŞ için Kuşadası otobüsüne binmeniz gerekiyor.)

TRENLE: Havaalanından veya İzmir'in diğer birçok bölgesinden Selçuk’a İZBAN ile de ulaşabilirsiniz. Tepeköy aktarma istasyonunda inip yine indiğiniz yerden kalkan Selçuk trenlerine aktarma yapmanız gerekecek. Sefer saatleri için buraya tıklayın. (Arama yaparken bineceğiniz istasyondan - Tepeköy seferlerine bakıp sonra Tepeköy - Selçuk seferine bakın.)

ÖZEL ARAÇLA: İzmir’e geldikten sonra İzmir-Aydın otoyoluna girerseniz yaklaşık 50 km sonra Torbalı gişelerine ulaşacaksınız. Buradan da yaklaşık 20 km sonra Selçuk gişelerine ulaşacaksınız. Selçuk’un girişindeki ilk kırmızı ışıklardan sola dönerseniz Şirince yoluna girmiş olacaksınız. (Şirince tabelasını da göreceksiniz.)

ŞİRİNCE'YE ULAŞIM: Selçuk’tan Şirince’ye ilk minibüs 7:00'de. Akşam 20.00'a kadar her 20 dakikada bir minibüs var. Selçuk’tan Şirince’ye taksiyle ulaşımın ücreti yaklaşık 150 lira. Şirince ile Arkhe arası 800 metre. Yol boyunca tabelalar var. Valizinizi yolun girişindeki Yorgo Restoran’a bırakırsanız 10 dakika yürüyerek Arkhe'ye varabilirsiniz. Biz valizinizi diğer katılımcılarınkiyle birlikte birkaç saat içinde Arkhe'ye getirmiş oluruz.