14. Hafta Özeti (30 Mart – 5 Nisan 2020)

Geçen Haftanın Cevapları

Hatırlayacağınız üzere Son Havadis geçen hafta ciddi bir teknolojik eşik atladı, ve artık basit soru-cevap mekanizmaları kurabiliyor. Bu hızla Angola’nın uzaya çıktığı vakitlerde biz de teknolojik olarak günümüz koşullarına erişmiş olacağız. Geçen hafta aldığımız cevaplara bakalım.

Sokağa çıkma yasağı gelmeli mi?

%85- Evet

%7- Hayır

%7- Kararsız

Türkiye kontrollü kambiyo rejimine geçmeli mi?

Tamamen evet- %0

Kısmi evet- %37

Hayır- %63

Bıktınız değil mi şu virüs işinden? Maalesef kolayla bitmiyor, ama biraz dişinizi sıkın. Bu hafta gündemimizde çok sürpriz bir şekilde koronavirüs var. Buna ek olarak, Libya Barış Harekatı, Korona Affı gibi başlıklar da var. Haftanın musikisi ve videoları da sizlerle.

Koronavirüs Meselesi 3 Haftaya Bitecek.

-Erdoğan. 

Tabii ki böyle bir durum yok. 

Sokağa çıkma yasağı

Muhtemelen Türkiye’deki herkesin bildiği üzere, 31 ile giriş çıkış yasaklandı. 20-60 yaş aralığında değilseniz dışarıya çıkmanız yasak. Geçen haftaya bakılırsa çoğu kişi için olumlu bir haber olsa gerek. Ama hatırlayın, böyle tedbirler hemen sonuç vermiyor, sabırlı olmak gerekiyor. Mantıken 7-14 gün aralığı ilk sonuçları görebileceğimiz aralık olacak. Hükümet ekonomiyi çalışır halde tutmak için çok çaba harcıyor. Anlayabildiğim üzere, bu çabaları çok da olumlu karşılanmıyor. Soru şu ki: Koronavirüsle şimdi yaşayacağımız yıkım, virüs sonrası ekonomik krizle yaşayacağımız yıkımdan daha mı büyük?

Ekonomi

Artık korona haberi yazmaktan bıktık sayın okur. Ama her gün öylesi bir yıkımla karşı karşıyayız ki. Türkiye, anlaşıldığı üzere salgın eğrisinde diğer ülkelerin biraz gerisinde. Ama, şimdiden ekonomik hasara dair veriler almaya başladık. Pek iç açıcı değil. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın açıklamalarına göre, Mart’ta Türkiye’nin ihracat rakamlarının %17 düşmüş olması bekleniyor. İran’a ihracat %82, Irak’a %48, Fransa’ya %32 ve Almanya’ya %14 düştü.

Türkiye’de kredi kartı kullanımı da sert bir düşüş ile 13.5 milyar TL’ye geriledi. 20-27 Mart arasında yapılan kredi kartı harcamaları, önceki haftaya göre %31 daha düşük.

Hem Türkiye içinde, hem yurtdışında talep azalıyor. Devletler bu süreçte şirketleri destekleyerek iflasların önüne geçebilirse, virüs krizi bittiğinde hala dönebileceğimiz bir ekonomimiz olabilir. Daha önce Türkiye’nin 100 milyar liralık paketinin yeterli olmadığını açıklamıştık. Bu hafta, Merkez Bankası’ndan piyasaya para dağıtma hamlesi geldi. 10 milyar lira, tahviller yoluyla dolaşıma sokuldu. ABD 2 trilyon dolar basmıştı, hatırlatalım. 110 milyar lira 15 milyar dolar ediyor.

2,000,000,000,000/15,000,000,000=133 

Bu işlem şunu gösteriyor: ABD merkez bankası FED’in parasal genişleme paketi TCMB’ninkinin 133 katı. ABD GSMH’sı ise Türkiye’nin 22 katı. Türkiye’nin daha fazla yardım, ya da genişleme yapması gerekiyor, ancak elde para yok. Erdoğan’ın bağış duyurusu yapması o açıdan hiç şaşırtıcı değil.

Koronavirüs ve Data

Google, Maps uygulamasından topladığı kullanıcı verilerini devletlerle ve sağlık kuruluşlarıyla paylaşmaya başladı. Şirketin bu hamlesi sayesinde hangi duraklarda bekleyen insanların yoğunluk yarattığı, hangi dükkanlara daha çok gidildiği görülebilecek. Şirketin ve devletlerin açıklamalarına göre bu sayede gereken yerlere ek seferler konarak yoğunluk azaltılacak, dükkanların yoğunluk kazanması durumunda yasaklar sertleştirilecek, ya da başka tedarik yolları bulunacak. Google’ın bu hamlesinin yararlı olduğunu savunanlara karşılık, bunun devletleri çok güçlendirdiğini söyleyenler de var. Devletlerin aldıkları bu gücü kolayca geri vermeyecekleri, ve bir polis devletine ilerliyor olduğumuz da aşikar. Benim görüşüm haftaya kalsın. Siz ne düşünüyorsunuz? Google’ın bu hamlesi halk için yararlı bir şey mi?

Koronavirüs: Google Covid-19 salgınında bireylerin kurallara ne kadar uyduğunu gözlemeye başladı

Libya Barış Harekatı

Avrupa Birliği bu hafta nadir görülen bir karar ile Libya’da silah ambargosunu garantiye alacak bir savaş filosu gönderme kararı aldı. Operasyonun adına Yunanca “barış” anlamına gelen “İrini” ismi verildi. Şu sıralar AB’yi tek yürek haline getirmekte Türkiye’nin üstüne yok. Geçtiğimiz yıllarda benzer bir donanma operasyonu Avusturya ve İtalya’nın itirazları ile sona erdirilmişti. Bu itirazları da savaş gemilerinin mülteciler için kolay hedefler olduğunu söylemeleriydi. Hatırlayacağınız üzere İtalyan Donanması bir aralar devamlı mülteci botları kurtarıyordu. Bu itirazlara nasıl çözüm bulunmuş dersiniz? Yunanistan İrini Harekatı süresince kurtarılacak botlardaki her mülteciyi AB’deki diğer ülkeler yerine Yunanistan’a almayı teklif edince. Libya Meselesi’nde Türkiye’nin dahiliyeti Yunanistan’a da dokunuyor, çünkü olay Kıbrıs doğalgazıyla az çok içiçe geçti. Hatırlayacağınız üzere Libya ve Türkiye arasında yapılan bir anlaşmada Yunanistan’ın Girit Adası yok sayılmıştı. Ambargonun sağlanması demek, Libya’da Sarraj’ın kaybetmesi anlamına gelecek. Zira Haftar’ın destekçileri arasında Mısır, Rusya ve Körfez Ülkeleri gibi bölgeye farklı erişim yolları olan ülkeler var, Sarraj Rejimi ise Akdeniz’e bağımlı. Öte yandan, anlaşıldığı üzere Türk savaş gemileri de Libya’da aktif. AB’nin filosu bu statükoyu kırmak için ne yapacak, göreceğiz.

Libya: Turkey warship fires missiles on sites controlled by Haftar militias

Korona Affı

Türkiye’de kapasitesinin üstünde mahkum bulunduran hapishaneleri tenhalaştırmak adına bir yasa hazırlanmakta. Türkiye’de yaklaşık 300,000 mahkum bulunuyor. Bu hafta meclise sunulacak teklifin 90,000 civarında mahkumu serbest bırakması bekleniyor. Af, küçük suçlardan yatan ve cezasının yarısını çekmiş olanlara, kasıtlı cinayetten içeride olmayanlara, 65 yaşından büyüklere, küçük çocuklu annelere uygulanacak. Her karar için hakim kararı gerekecek, ve cezanın kalanı ev hapsine çevrilecek.

Hemen akla gelen soru: Bu kriz başlamadan önce, MHP’nin bir af talebi vardı. Büyük tepki çektiği için AKP kanadından kabul edilmemişti. Acaba bu aftan yararlanacaklar kategorisinin içinde MHP’nin çıkmasını talep ettiği kaç kişi var?

Turkish political prisoners left out of plan to reduce jail population

Haftanın Musikisi Joyside-Not My Time To Die

Koronavirüsün Çin’de yaşattığı en korkunç günler sırasında bu şarkı ve klip bana mesaj olarak gelmişti. O günlerde moral açısından bayağı yardımcı olmuştu, bugün herkesin gördüğü kasvetin arkasında hala yaşanacak anlar ve gülünecek şakalar olduğunu göstermişti. Joyside, bayağı küçük bir Hong Konglu müzik grubu. Muhtemelen Türkiye’de bir newsletterda haftanın müziği olarak yayınlanmak için koronavirüs ailesinden bir yarasa virüsüne ihtiyaçları olduğunu tahmin edemezlerdi.

Haftanın Videoları

Yoldaki çukurlar sebebiyle ölen oğlu için Bombay’daki çukurları kapatan baba.

İngiltere’de “Dük” olmak ne anlama geliyor? Düklerin bugünkü hayatı düşündüğümüz kadar kolay mı?

Telefonda oynadığımız çok oyunculu oyunların çoğunda kandırılıyoruz. Bu oyunlarda neden botlar var?

Rusya’da medeniyeti reddeden bir aileye doğan Agafya Nene’nin hikayesi. 70 yaşına kadar dışarıyla minimal ilişki kuran “dünyanın en yalnız insanı” Agafya Nene’nin bir de komşusu var. Hiç geçinemiyorlar.

Bir zamanların efsane oyunu World of Warcraft’ta gerçekleşen bir virüs salgını bize bugünkü salgınlarla alakalı ne öğretti?