Kamp Süresi

5 gün

Tarih

25 - 30 Ağustos 2025

Eğitmenler

4 eğitmen

Psikanaliz ve Nesne Meselesi Kampı

Tarih

25 - 30 Ağustos 2025 (Giriş: 24 Ağustos, Çıkış: 30 Ağustos) 

 

Genel Bilgi

Psikanalitik kuram, insanın kendisiyle, başkalarıyla ve dünyayla kurduğu ilişkileri anlamaya yönelik derinlikli bir çerçeve sunar. Bu bağlamda, bu yılki kampımızda odağımız, psikanaliz için merkezi bir öneme sahip olan nesne kavramı olacak.

Nesne ilişkileri, bireyin ruhsallığını nasıl şekillendirir? Bir nesneye yönelmek, ona tutunmak ya da ondan kopmak, bireyin kimlik gelişiminde ve duygusal dünyasında nasıl bir rol oynar? Nesne yalnızca anne-bebek ilişkisinde mi belirleyicidir, yoksa bireyin doğa, toplum ve hatta kendi bedeniyle kurduğu ilişkilerde de etkili midir?

Kamp süresince seminerler, metin okumaları ve katılımcı tartışmaları aracılığıyla; erken dönem anne-bebek ilişkisinin ruhsal yapıdaki izlerini, sözel olmayan iletişimin özneleşme sürecindeki rolünü, insanın doğayla kurduğu bağın psikanalitik anlamını, Oidipus ve nesne ilişkilerini, psikosomatik yapılanmada nesneyle kurulan bağların etkisini birlikte ele alacağız. Freud, Winnicott, Bion, Lacan, Deleuze ve Guattari gibi kuramcıların metinleri eşliğinde, nesneyle kurulan ilişkinin yalnızca bireysel değil, toplumsal ve kültürel boyutlarını da tartışma imkânı bulacağız.

Bu kamp, hem kuramsal hem de deneyimsel düzeyde nesneyle olan ilişkimizi düşünmek, sorgulamak ve dönüştürmek için bir alan sunuyor. Bağlanmak, kaybetmek, yıkmak ve yaratmak gibi temel deneyimlerin bilinçdışı dünyamızda nasıl izler bıraktığını birlikte keşfetmeye davet ediyoruz.

Doğayla iç içe bir ortamda, düşünsel derinleşmenin yanı sıra içsel keşfe de alan açmayı umuyoruz. Sizleri bu düşünsel yolculuğun bir parçası olmaya çağırıyoruz.

 

Kontenjan

30 Katılımcı.

 

Hedef Kitle

18 yaş üstü ilgilenen herkes.

 

Eğitmenler

Alper Şahin

Cemile Serin Gürdal

Nesli Kesinköz Bilen

Yücel Yılmaz

 

Ders içeriği

 

CEMİLE SERİN GÜRDAL

I. Oturum: İlk Nesne İlişkisi: Erken Dönem Anne-Bebek İlişkileri

Özneleşme sürecinin en erken aşamalarını belirleyen anne-bebek ilişkisi, psikodinamik gelişimin temelini oluşturur. Anne karnında başlayan ve postnatal dönemde şekillenen bu ilk bağ, yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda psişik ve fenomenolojik bir temele dayanır. Bu oturumda, erken dönem bakım ilişkisinin duygu düzenleme mekanizmaları, kendilik tasavvuru ve nesne ilişkileri üzerindeki belirleyici rolü ele alınacaktır. Bağlanma kuramı, nörobilimsel gelişmeler ve çağdaş gelişim psikolojisi perspektifinden hareketle, maternal duyarlılığın güvenli ve güvensiz bağlanma örüntüleri üzerindeki etkileri tartışılacaktır. Ayrıca, erken dönem ilişkinin öznenin içsel temsil dünyasında nasıl kodlandığı ve yetişkinlikteki ilişkisel dinamiklere nasıl sirayet ettiği güncel literatür ışığında değerlendirilecektir.

II. Oturum: Sözel Olmayan İletişim

Sözel olmayan iletişim, dilin ötesinde bir anlam üretim alanı olarak, erken dönem psişik yapılanmanın en temel bileşenlerinden biridir. Preverbal dönemde bebek ile bakım veren arasındaki etkileşim, jestler, mimikler, beden ritmi ve sesin tonalitesi aracılığıyla kurulur ve bu süreç, öznenin hem kendini hem de Öteki’ni deneyimleme biçimini belirler. Bu oturumda, erken dönem nesne ilişkilerinde sözel olmayan iletişimin fenomenolojisi ve bu etkileşim biçimlerinin ruhsal aygıtın yapılaşması üzerindeki etkileri ele alınacaktır. Özellikle, sözel olmayan ifadelerin duygu düzenleme, bağlanma süreçleri ve zihinselleştirme kapasitesiyle olan ilişkisi tartışılacak; psikanalitik ve gelişimsel psikoloji bağlamında klinik çalışmalardaki yansımaları değerlendirilecektir.

 

ALPER ŞAHİN

I. Oturum: Psikanalitik Düşünme Kuramına Giriş ya da Öğrenmek Nasıl
Bir Süreçtir?

Bu seminer çerçevesinde karmaşık düşünce kuramı ile birlikte psikanalizin nasıl bir düşünme kuramı oluşturduğu tartışılacaktır. Bu tartışma sonuç olarak psikanaliz kuramının öğrenme süreçlerini nasıl etkilediğini incelenecektir. Özellikle psikanalitik epistemolojinin
okuldaki öğrenme süreçlerine nasıl yol gösterici olabileceği üzerinde durulacaktır. Bu kapsamda çifte tersine çevirme kavramı yol gösterici olacaktır.

II. Oturum: Psişik Biseksüalite: Psikanalitik Perspektiften Psikosomatik Yansımalar

Psikanalitik Psikosomatik psikanalitik çalışmalarda çığır açan bir yaklaşımı gündeme getirmiştir. Psikanalitik Psikosomatik çalışmanın temelinde yer alan nesne ile ilişkinin Bion 'dan yola çıkarak Winnicott, Marty, Fain'in kuramsal yaklaşımları ele alınıp psikosmatik çalışmada psişik biseksüalite üzerinde durulacaktır.

Makale önerileri: S. Freud'ün Weltenschauung ve F. A. Hayek in The theory of complex phenomena

 

YÜCEL YILMAZ

I. Oturum: Nesneye Yönelik Yıkıcılık

Psikanaliz yıkıcılığının kökenleriyle en başından beri ilgilidir ve bir kavram olarak yıkıcılık psikanalitik araştırmanın temelinde yer almaktadır. Klasik olarak saldırgan dürtülerle ilişkilendirilen yıkıcılık, nesneye yönelik olduğu kadar kendiliğe yöneliktir de. Yıkıcılık, çağdaş psikanalizde hâkim olan farklı kuramlar çerçevesinde farklı kavramları gündeme getirmektedir. Görünümleri öfke, nefret, hınç, haset, sadizm, mazoşizm gibi güçlü saldırgan coşkularla ve şiddetin dışavurumuyla ilişkili olsa da kökenleri farklı kuramsal yaklaşımlara göre farklılık arz etmektedir. Söz gelimi Yaşam dürtüsüyle, sessizliği ve gizli oluşu ile karşıtlaşan Ölüm dürtüsü yıkıcılığın görünümleriyle doğrudan ilişkilidir.

Bu sunumda “nesneye yönelik yıkıcılık” başlıca Freud’un ‘ölüm dürtüsü’, Klein’in ‘haset’, Rosenfeld’in ‘yıkıcılığın ülküleştirilmesi’ ve Green’in ‘olumsuz narsisizm’ kavramları üzerinden işlenecektir.

II. Oturum: Nesne ile İlişkili Yaratıcılık

Psikanalitik bakıştan yine farklı kuramsal perspektiflere göre yaratıcılık yüceltme, onarım ve hayatta kalma çabası üzerinden ele alınmaktadır. Yaratıcı süreç, yaratıcı kişinin tek başına deneyimlediği bir süreç olsa da daima dışarıya, ötekine yani nesneye doğrudur. Yaratıcı kişi yani sanatçı yaratısıyla kendini ortaya koyarak hayatta kalıyordur. Ama aynı zamanda alımlayan kişilere yani okura, izleyiciye ya da dinleyiciye birtakım unsurlar iletiyor ve ilişkileniyordur. Diğer bir deyişle yaratıcı süreç, sanatçı için hem bir hayatta kalmayı hem de onarımı ifade etmektedir. Öte yandan onarım her iki tarafın ruhsal yaralarına yöneliktir; bir yanda sunan olarak sanatçı bir yanda alımlayan olarak okur, izleyici ya da dinleyici. 

Yaratı, yaratan kişi için içeriden işlenerek gelenin dışarıyla ilişkilenmesi anında anlam bulur. Bir nevi sanatçı ile izleyicisi arasında yaratı, sanat eseri üzerinden bir ilişkilenme, bir hareketlenme oluşur ve biçim alır. Adeta kendilik aynası gibi işleyen bu buluşma anında sanatçı kendi iç deneyiminin bir tanığı, bir eşlikçisi kılar okurunu, izleyicisini ya da dinleyicisini. Bu aynı zamanda iki ruhsallığın temas anını ifade eder ve kimlik oluşumuna aracılık eden nesnenin önemini ve varlığının ne denli elzem olduğunu vurgular.

 NESLİ KESKİNÖZ BİLEN

I. Oturum: İnsan ve Doğa

İnsanoğlunun doğa ile olan ilişkisi ile insanın annesi ile olan ilişkisi arasında bir bağ var mıdır? (Jordan, 2009)
‘Tabiat-Ana’nın karşısında kendini aciz ve bağımlı hisseden insanın iktidar çabası mıdır
kurduğu medeniyet? (Freud, 1927).
Eğer Deleuze ve Guattari (2000) için olduğu gibi zihin, doğa ve toplum bir bütünse ve süreklilik içeriyorsa aralarındaki kopuşlar insana nasıl yansır?
Psikanalizin uğraşısı olur mu? Ekopsikanaliz nedir? İklim değişimi ile günden güne doğadan daha da ayrı düşen insan, kaybının yasını tutabilmekte midir?
Ayrılıklarda; doğanın geçiş nesnesi işlevi olabilir mi?
İnsanın ‘insan olmayan çevre’ (Searles, 1972) ile olan etkileşimi - canlı ya da cansız - onun bilinçdışında yine de bir iz bırakır mı?
Bunlar gibi birçok soruya psikanalitik pencereden ve farklı disiplinlerden cevapların arandığı bir seminer olacaktır.

Referans:
Freud S. (1927). The Future of an Illusion, SE, Vol. XXI Harmondsworth: Penguin Freud Library,1–56
Guattari F. (2000). The Three Ecologies. London and New Brunswick: Athlone
Jordan M. (2009). Nature and self – an ambivalent attachment?
Ecopsychology 1,
26–4110.1089/eco.2008.0003
Searles H. (1972). Unconscious processes in relation to the environmental crisis. 
Psychol. Rev. 59,
361–374 

II. Oturum: Oidipus ve Nesneleri

Yunan mitolojisin ve psikanalizin çokça refere edilen ve bilinen Oidipus mitine yeniden güncel psikanalitik metinler ışığında bakılacağı bir oturum olacaktır.

Freud’un ele aldığı ve üzerine büyük bir kuram inşa ettiği bu miti farklı yönleriyle de açımlamayı sadece Oidipus Karmaşasını değil aynı zamanda alt metinlerini de okumayı ve üzerine beraber düşünmeyi amaçlamaktadır.

Referans:
Sophokles. (2013). Kral Oidipus. (3.Baskı). B. Tuncel (Çev.). İstanbul: İş Bankası Yayınları.

Bir film: Uçurtma Avcısı

Khaled Hosseini’nin aynı isimle yazdığı romandan uyarlanan filmin Oidipus ve Nesneleri oturumunu bütünleyerek psikanalitik açıdan yorumlandığı bir oturum olacaktır.

 

Detaylı Program

(Sıralamada ve içerikte değişiklikler olabilir)

 

 

Başvuru

Başvurunuz sisteme otomatik olarak aktarılacaktır. Üç gün içerisinde e-posta adresinize başvurunuzun ulaştığına dair bir onay mesajı gönderilecektir. Üç gün içinde bir onay mesajı almamışsanız, bir aksilik oldu demektir, bir daha e-posta yazın lütfen. Başvurunuz kabul edildikten sonra kabul edilmeniz durumunda kaydınızı yaptırmalısınız, sadece başvuru yapmak yeterli değildir.

Organizatörler

Nursena Keçe, knursena18@gmail.com 

İçerik dışında, başvuru ve kayıtlarla ilgili sorularınız için;

Çiğdem Şahin, cigdemsahin@nesinkoyleri.org

Alper Şahin

1 programı var

Psikoloji
Detaylar

Yücel Yılmaz

1 programı var

Psikoloji
Detaylar

Cemile Serin Gürdal

1 programı var

Psikoloji
Detaylar

Nesli Keskinöz Bilen

1 programı var

Psikoloji
Detaylar

Arkhé Kampüsü

Arkhé Projesi 2014 yılında Nesin Matematik Köyü’nde doğdu; yıllar içinde büyüyerek etkinlik yaptığı mekanlara sığamaz oldu ve 2019'da Matematik Köyü’nün hemen yanındaki bir zeytinliğe taşındı. Şimdi kendi arazimizde, şehrin gürültüsünden uzakta, çalışmak istediğimiz konulara odaklanabildiğimiz ve akademik özgürlüğün kısıtlanmadığı bağımsız bir mekanı kurduk; iyileştirmek ve güzelleştirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Doğa ile iç içe olan bu zeytinlikte, dersliklerinde uzman eğitmenlerin eşliğinde tartışabileceğimiz, Şirince'nin geleneksel mimarisi ve çevre ile uyumlu bir kampüs inşa ediyoruz. 

ULAŞIM:

OTOBÜSLE: Bulunduğunuz yerden Selçuk’a giden otobüs firmaları olabilir. Yoksa ve otobüsle İzmir’e geliyorsanız, İzmir garajından Selçuk’a minibüsler kalkıyor. Havalimanına da yakın olan Gaziemir’den kalkan/geçen Selçuk minibüsleri de var.

UÇAKLA: İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na indikten sonra İZBAN veya HAVAŞ ile Selçuk'a varabilirsiniz. HAVAŞ'ın kalkış saatleri ve ücretleri için buraya tıklayın. (Selçuk'a giden HAVAŞ için Kuşadası otobüsüne binmeniz gerekiyor.)

TRENLE: Havaalanından veya İzmir'in diğer birçok bölgesinden Selçuk’a İZBAN ile de ulaşabilirsiniz. Tepeköy aktarma istasyonunda inip yine indiğiniz yerden kalkan Selçuk trenlerine aktarma yapmanız gerekecek. Sefer saatleri için buraya tıklayın. (Arama yaparken bineceğiniz istasyondan - Tepeköy seferlerine bakıp sonra Tepeköy - Selçuk seferine bakın.)

ÖZEL ARAÇLA: İzmir’e geldikten sonra İzmir-Aydın otoyoluna girerseniz yaklaşık 50 km sonra Torbalı gişelerine ulaşacaksınız. Buradan da yaklaşık 20 km sonra Selçuk gişelerine ulaşacaksınız. Selçuk’un girişindeki ilk kırmızı ışıklardan sola dönerseniz Şirince yoluna girmiş olacaksınız. (Şirince tabelasını da göreceksiniz.)

ŞİRİNCE'YE ULAŞIM: Selçuk’tan Şirince’ye minibüsler var. Mevsime göre saatlerde değişiklik olabilir. Kabaca sabah 07:00 akşam 20.00'a kadar her 20 dakikada bir minibüs var (bunu otogarda teyit etmenizi öneririz, değişiklik gösterebilir). Şirince ile Arkhe arası 800 metre. Şirince'ye varır varmaz Yorgo'nun Mahzeni önünde inmeniz gerekir. Soldan tabelaları takip ederek kolayca varabilirsiniz.