7. Hafta Özeti (10-17 Şubat 2020)

2020 adı verilen zor yılın yedinci haftasını yalnızca 7 günde bitirdik! Zaman yavaş yavaş hızlanıyor mu ne? Bu hafta Kuzey Kıbrıs’ın ilhakı, İstanbul Belediyesi’nin çılgın olmayan projeleri, İdlib, Libya ve Diriliş Ertuğrul ile karşınızdayız. Bültene abone olmak için bu linke tıklayabilirsiniz.ABONE OLUN

Dahiliye

Kuzey Kıbrıs’ı İlhak?

Geçtiğimiz hafta da bültene konu olan Kuzey Kıbrıs konusunda çalkantılar devam ediyor. KKTC Lideri Mustafa Akıncı, İngiliz Guardian gazetesine verdiği ropörtajda Rusya’nın Kırım’da yaptığı gibi bir ilhak hareketini Türkiye’nin yapmasının çok yanlış olacağını belirtiyordu. Bunun üzerine Türkiye’den ciddi bir tepki toplamıştı. Bu hafta da Mevlüt Çavuşoğlu, “Bu kadar dürüst olmayan bir siyasetçiyle hiç çalışmamıştım.” beyanında bulundu. 

İlhak etmek normalde sınırlarına dahil olmayan bir yeri kendi yönetimin altına almak anlamına geliyor, İngilizcesi annex. Anladığımız kadarıyla Kıbrıs’ta görece genç nüfus AB üyeliği gibi etmenlerin de yardımıyla adanın güneyiyle birleşmeyi istiyor. Ancak Türkiye tarafı buna olumlu bakmıyor. Bu haliyle mesele, Hong Kong’un Çin ile olan münasebetine benziyor. Kıbrıslı liderler, eğer bir birleşme gerçekleşecekse Türkiye’nin isteklerini de göz önüne almak zorunda, aksi takdirde Türkiye bu birleşimi engelleyecektir. Bu sürece AB’nin dahil olması iki taraf için işleri kolaylaştırabilir, nitekim hatırlayacaksınız ki Kıbrıs meselesi uzunca süre Türkiye’nin AB üyeliğine bir engel olarak masaya konulmuştu.

Kuzey Kıbrıs’ta ‘ilhak’ tartışması: Halk, Akıncı’nın çıkışı ve Ankara’nın tepkisi için ne diyor?

İstanbul Belediyesi Milyarlarca Dolarlık Borç Arıyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu hafta İstanbul Yatırım Ajansı’nın kurulduğunu açıkladı. Ajansın amacı, İstanbul’da yapılması planlanan projeler için fon bulmak olacak. CHP’nin adayı olarak seçilen Ekrem İmamoğlu, seçildiğinden bu yana Türkiye’de devlet bankalarının İstanbul Belediyesi’ne kapılarını kapattığını belirtiyordu. Yatırım ajansının kurulmasıyla bu durumu düzeltmeye yönelik bir adım atılmış oldu. Belediyenin belirttiği üzere, tamamlanması planlanan metro hatları için bile gerekli meblağ 1 milyar doları geçiyor. Yatırımcı adayları arasın Goldman Sachs, Societe Generale gibi büyük finans kurumları var. 2024’e kadar olan altyapı planları arasında neler var?

  • 340 km metro ağından 550 km metro ağına ulaşmak.
  • Şu anda İstanbul genelinde toplu taşımanın 4%’ünü teşkil eden deniz ulaşımını 10%’a çıkarmak.
  • 95,000 araba park yeri kapasitesinden 195,000’e ulaşmak.
  • 16% olan çöp geri dönüşüm oranını 50%’ye yükseltmek.

Kulağa gayet hoş geliyor değil mi?

Istanbul Seeks Partners for Multi-Billion-Dollar Projects

Hariciye

İdlib: ABD’nin Desteğini Sonunda Aldık mı?

İdlib’de Şam Yönetimi’nin ilerleyişi devam ediyor. Rusya’nın desteğiyle Suriye’de kalan muhalif bölgelerinin en büyüğü olan İdlib’i almak için harekete geçen Suriye Ordusu, Türkiye’nin uyarılarına rağmen ilerlemeye devam ediyor. STK’lar ve yardım kuruluşları tarafında “kıyamet günü” gibi tasvir edilen durum, bölgeye hükümetten kaçıp sığınmış insanları Türkiye sınırına doğru itmekte. Geçtiğimiz haftanın bültenini okuyanların hatırlayacağı üzere, BM’nin tahminlerine göre evini terkeden Suriyelilerin sayısı 520,000 civarındaydı. Bu haftanın tahminleri 800,000 civarında. Suriye Ordusu’nun ilerlemesiyle beraber çember giderek daralıyor, insani bir faciadan korkmanın vakti geldi de geçiyor. Bu insanları Türkiye kabul etmek istemiyor, ama Suriye Ordusu’yla çatışmayı göze almazsak başka şansımız da yok. Geçtiğimiz haftalarda Şam Yönetimi’nin Ankara’yı iyi okuması gerektiğini yazmıştım. Bu haftanın gelişmelerine bakılırsa bunu pek iyi yapamıyor. İki ülkenin direkt çatışmaya girmesi hiç hayırlı bir senaryo olmayacaktır. 

Geçtiğimiz ay içinde 13 TSK mensubu Suriye Ordusu’nca öldürüldü. TSK’nın İdlib’deki 14 gözlem noktasından altısının da Şam Yönetimi kontrolündeki bölgelerde kaldığı düşünülüyor. Rusya’dan geçtiğimiz hafta Ankara’ya gelen heyet bir karara varamamıştı, bu hafta Türkiye’den bir heyet Moskova’ya gidiyor. Rusya’nın işi ağırdan alması bilinçli bir hareket. Bu sayede müttefiki olan Şam Yönetimi olası bir anlaşma durumuna kadar olabildiğince fazla kazanç sağlayacak, ve haliyle masaya daha avantajlı şekilde oturacak. Geç kalmış bir hareket olsa da, ABD bu hafta Rusya’yı “Esad Yönetimi’ni ve gerçekleştirdiği katliamları” desteklemeyi bırakması çağrısında bulundu. ABD’nin bu çağrısı Rusya’nın işi ağırdan almasını engelleyebilir, zira ABD bu hareketiyle olası bir Türkiye-Suriye çatışmasında Türkiye’ye destek ışığı yakmış oluyor. Ek olarak, ABD geçtiğimiz yıl Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığı sebebiyle Hulusi Akar, Süleyman Soylu ve Enerji Bakanı Fatih Dönmez’e koyduğu yaptırımları bu hafta kaldırdı.

Ankara, Washington’ın göreceli desteğini aldıktan sonra süreci hızlandıracaktır. Bu hafta olayların zirve yapmasını beklemek mantıklı. Bu krizin nasıl çözüleceği aynı zamanda Rusya-Türkiye ilişkileri için de oldukça mühim. İki ülkenin çıkarları bir süredir Suriye ve Libya’da çatışmaya başlamıştı, bu krizi nasıl çözeceklerine bağlı olmak üzere, İdlib meselesi Türkiye’nin Batı askeri bloğuna dönüş bileti olabilir.

  1. Hafta Özeti (3-9 Şubat 2020)

Trump, Turkey call on Russia to stop backing Syrian ‘atrocities’

Syrian army strengthens Aleppo grip before Russia-Turkey talks

Turkey hits back at Russia claims over Syria’s Idlib

Syria: 800,000 displaced face desperate conditions in camps

US Treasury lifts sanctions off Turkey ministries

Libya’da Para Sıkıntısı

Libya’da iki farklı hükümetin ülkenin kontrolü için verdiği savaş devam ediyor. Savaşın yoğunluğu azalmış olsa da, bu hafta mühim bir gelişme var. Geçtiğimiz haftalarda Haftar Yönetimi, Türkiye’nin desteklediği Sarraj Hükümeti’ne giden petrol hatlarını kesmişti. Petrol ihracatı, ülkenin temel gelir kaynağı, ve Trablus’taki hükümete göre kayıp 1.4 milyar dolar seviyesinde. Bu durum Sarraj’ın elini zorlayacaktır. Libya gibi ulusal ya da ideolojik bağların kemikleşmediği toplumlarda, maaşını alamayan askerler ya da milisler kolayca başka tarafları tercih edebilir. Dışarıdan yardım gelmediği takdirde Trablus Hükümeti’nin işi zor görünüyor. 

Öte yandan, CB Erdoğan’ın Trablus Hükümeti’ne olası bir askeri destek vermek için ziyarette bulunduğu Cezayir ve Tunus liderleri biraraya gelerek Libya’yı konuştu. Ülke liderlerinin Libya’da Sarraj’ın kazanmasının bölgenin istikrarı için tehlike yarattığına kanaat getirmeleri olası bir askeri destek için ön hazırlık olabilir.

Libya faces ‘catastrophic financial crisis’ due to oil blockade

Haftar overtaking Tripoli a ‘nightmare’ for Algeria, Tunisia

Diriliş Ertuğrul’a Fetva: Yasak!

Mısır’da verilen bir fetva ile Diriliş Ertuğrul dizisi yasaklandı. Türkiye’nin “Osmanlı Devleti’ni diriltmek” gibi çabaları olduğu belirtildi. Arap Ülkeleri’nde Türk Dizileri bildiğiniz üzere çok popüler. Böyle yasakların bu popülerliği etkilemesi mümkün, zira araştırmalara göre bu dizileri internetten takip etmesi pek mümkün olmayan bir yaşlı nüfus var. Mısır’ın bu diziyi yasaklamasının ardında iki sebep var. Birincisi, Türkiye’nin Libya’da varlık göstermesi, ve bunun Kahire’yi rahatsız etmesi. Aynı zamanda şu anda yönetimde olan General Sisi’nin rakibi Mursi’yi desteklemiş bir ülkenin halk arasında popüler olması devlet için pek mantıklı bir hareket değil. Buna ek olarak, bülten takipçilerimizin bileceği üzere Türk Dizileri Suudi Arabistan’da yasaklanmıştı. Mısır ve Suudiler yoğun bir işbirliği içindeler, ve Mısır’ın paraya ihtiyacı var, bunu da akılda bulunduralım.

Egypt fatwa bans Ertugrul, Turkish soaps

Maraş 40 Seneden Sonra Tekrar Hayata Dönebilecek mi?

1974 Kıbrıs Barış Harekatı süresinde terkedilen ve askeri bölgede bırakıldığı için tekrar hayata dönemeyen Maraş (Rumcası Varoşa) için Türkiye ve Kuzey Kıbrıs yetkilileri görüştü. Maraş, Ada bölünmeden önce en popüler tatil kasabalarından biri idi, ama 1974 senesinden beri bir hayalet kasaba. Muhtemelen Kıbrıs’ta Mustafa Akıncı’nın dile getirdiği görüşlere karşılık Türkiye’nin hala Kıbrıs’ta faydalı olabileceği gösterilmeye çalışılıyor. 

Ek not: Maraş’ın fotoğraflarına bakınca insanın içi ürperiyor. Çernobil ayarında bir hayalet kasaba görüntüsünde olan askeri bölgeye giriş normalde yok, ancak “Dark Tourism” severlerin bir şekilde girip gezdiği söyleniyor. Duyduğumuza göre farklı turizm sevenler için oldukça revaçtaymış. Şu video ilginç: KIBRIS’IN ÖTEKİ YÜZÜ

Turkey looking to re-open northern Cyprus ghost town after 46 years

 Haftanın Albümü: Itri&Bach – Ertan Tekin, Murat Aydemir, Çağ Erçağ 

Spotify

Youtube

Bu albüm 2012’nin Itri Yılı ilan edilmesi münasebetiyle çıkarılmış. Itri 1640 yılında doğmuş bir Osmanlı müzisyeni. Kendisinin resimleri 100 Liralık banknotları da süslemekte. Bach ve Itri aynı dönemlerde yaşamış iki müzisyen, ve bu albümün de bize gösterdiği üzere, benzer derinlikte sanatçılar. Ekşisözlük’te meccaz’ın entrysine göre, albüm sonunda bonus şarkı olarak verilen Bach’ın Menuet G Minor’e Manuk Hanutyunyan eşlik ediyor, aynı zamanda şarkıya Ermeni müziğinin kurucusu sayılan Kütahya doğumlu Gomidas Vartabed’in bestelediği bir ezgi eklenmiş. Kapalı havalara, yağmurlu yolculuklara çok yakışacak bir albüm.

 

Bizi okuyan tüm takipçilerimize buradan kucak dolusu sevgi gönderiyoruz. Bazen geç kalıyoruz biliyorum, affedin. Umuyorum size yakında Şirince’den çok güzel haberlerle de geleceğiz.