Bu eğitim programı çerçevesinde sanat eserlerinde, tarihi süreçlerle beraber değişen imge ve anlamları okuyacak, çeşitli sanat eserlerini felsefi boyutlarla ele alacağız. Antik Yunan’dan Rönesans’a, Barok’tan Modern döneme kadar uzanan, çağlar boyunca bireysel ve toplumsal dinamikler etrafında biçimsel ve anlamsal dönüşümler yaşayan sanat yapıtlarını,felsefenin sunduğu olanaklar çerçevesinden inceleyeceğiz. Sanattaki felsefeyi ve felsefedeki sanatı görmek, bu iki disiplinin derinliklerini keşfetmek ve aralarında ilişkiler kurmak hedeflerimiz arasındadır.
Eğitmenler ve Ders Başlıkları:
Emre Zeytinoğlu | "Denetimli Sanat ve Denetimsiz Özne"
Bu konuşmada, geleneksel hümanizm tanımları ile öznenin pratik eylemleri arasında karşılaştırmalar yapılacak ve bu anlamda “estetik” konusuna odaklanılacak.
Özellikle modern dönemde ortaya çıkan hümanizm felsefeleri ile “estetik-sanat” tanımları arasındaki örtüşmelerden ve kopmalardan söz edilecek. Buradaki süreçte, hümanizmin gelişen bilim ve teknoloji karşısında nasıl değişikliklere uğradığı, giderek nasıl tanımlandığı, o sırada da özne ile nasıl örtüştürülmeye çalışıldığı üzerinde durulacak.
Diğer yandan, öznenin tüm tarihsel süreçlerde “nesne” ile kurduğu ilişkiler de ele alınarak “estetik-sanat-teknoloji” bağı yorumlanacak. Konuşma, hümanizmin başlıca üç farklı durumunu ortaya koyarak gelişecek:
1. Geleneksel hümanizm anlayışları
2. Trans-hümanizm
3. Post-hümanizm
Üç hümanizm durumu kapsamında “estetik” konuları tartışılırken, öznenin nasıl değişikliklere uğradığı ve bunun da sanata nasıl yansıdığı, günümüzde ise “çağdaş sanat” hakkında hangi değişikliklere tanık olunduğu ve “eleştiri” kavramının hangi açmazlarla karşılaştığı, sanat yapıtları kapsamında örnek fotoğraflar ve videolar aracılığı ile yansıtılacak.
Seda Yavuz | "Çağdaş Sanatta Anlam: Beden Üzerine Okumalar"
Klasik sanatta sembolik bir dil oluşturulmuştur ve bu semboller anlamsal dönüşümlerle günümüze kadar kullanılmıştır. İnsan ve hayvan bedenleri de bu metaforik içeriğin en önemli öğeleri olmuştur. Tarışmalarımızın temeli, bedenin farklı kavram ve nesnelerle ilişkilendirme aşamaları olacaktır. Örneğin, beden ve etik, ideal beden, kutsal beden gibi kavramsallaştımaların yanı sıra bedenin yokluğuyla üretilen 'iş'lerin önermeleri de incelenektir. Kronolojik bir dizgeyle, mitolojik ve ikonografik anlatıların çağdaş sanat üretimlerinde anlam yitimi/dönüşümüne uğramaları, sanatçıların izleyiciye müdahaleleri gibi odak noktaları tartışmaları zenginleştirecek.
Serap Yüzgüller | "İkonografi: İmgeye Yazmak"
Mimetik bir eylemden kökünü alan sözcük ve imge, Batı kültürünün temsil geleneği açısından derinlikli bir bağa işaret eder. Sözcük de imge de anlatısal araçlarla kendini gerçekleştirir, yinelemeler ve yeni anlatı araçlarının eklemlenmesiyle dönüşümlerden geçer. Batı resim geleneği özellikle “imge, sözün temsilidir” ilkesini benimsediği süreçlerde uzlaşılan ve dolaşıma sokulan söz-imge bileşkesini meşrulaştırır. Öte yandan bir de sanatın kendi gerçekliği vardır; bir pencereden başka bir gerçekliğe bakıldığına ilişkin metafor, söz ve imge üzerinden üretilen görsel kod açısından başka bir katmanı devreye sokar. Sanat tarihi metodolojisinin tam da bu ilişkilenme biçimine odaklanan yöntemi olarak ikonografi, söz-imge ilişkisine “yeniden söz” bağlamında bir yanıt üretmektedir. Seminerimizde Batı sanatı üretimini, imgeyi yazan ikonografik gelenek çerçevesinde tartışacağız.
Ozan Başdaner | "İkonolojiden Sanat Sosyolojisine: Bourdie'nün Panofky Okuması"
Bu derste yirminci yüzyılın en etkili sosyologlarından Pierre Bourdieu’nün sanat tarihi disiplinin önemli ismi Erwin Panofsky’nin çalışmalarıyla kurduğu entelektüel ilişki ve onun teorik görüşlerini kendi sosyal teorisini inşa ederken nasıl sosyolojikleştirdiği ele alınacaktır. Bu amaçla, Bourdieu ve Panofsky arasındaki entelektüel ilişkiye üç başlıkta odaklanılacaktır: İlk olarak, Bourdieu’nün, Panofsky’nin sanat eserinin ikonolojik analizinin teorik temellerini atarken sanat eserinde ayırt ettiği üç anlam düzeyini ve bu anlam düzeylerine karşılık gelen üç yorum tarzını, toplumsal bağlam ve sınıfsal konumlarla ilişkilendirerek estetik algıya dair sosyolojik bir teoriyi nasıl inşa ettiğine değinilecektir. İkinci olarak, Bourdieu’nün, sanat eserini tanımlama ve sınıflandırma mücadelelerini hesaba katmadığı için Panosky’nin sanat eserini tanımlama girişimindeki skolastik yanılgıyı nasıl açığa çıkardığı serimlenecektir. Son olarak ise, Bourdieu’nün en önemli nosyonlarından biri olan habitusu kavramsallaştırırken, Panosky’nin gotik mimarı ve skolastik felsefe arasında kurduğu sembolik ilişkinin analizinden yararlanma tarzına odaklanılacaktır.
Zeynep Sayın | "Sanat, Besin ve Enerji"
Peter Menzel, farklı kıtalarda, ülkelerde, gelir seviyelerinde yaşayan ailelerin bir haftalık gıda erzakını fotoğraflayınca miktar ve fiyat bakımından logaritmik farklar ortaya çıkıyor. İnsan beslenmek ve enerji almak zorunda olan bir varlık… Besin ile enerji arasında dolaysız bir bağ var: Daha fazla, daha yüksek rakamlarla beslenenlerin sayısı, gıdaların paketlenmesi için harcananalar, fosil yakıt tüketimi ve çöpü ile birlikte aynı orantasıllıkta artarken, gıdanın sunaklarda bir armağan olarak sunulması günden güne azalıyor. Kimileri antroposen, kimileri kapitolosen diyor içinde yaşadığımız çağa.
Gıda ve enerji eksenli bu kursun amacı, sermayenin karşısında kula zincirini (maddi kullanım değerlerinden ziyade insanlar arsındaki tinsel (görünümlü) ilişkiler bağlamında anlamını bulan objelerin aracılığıyla kurulan değiş-tokuş/alış-veriş zinciri), fosil yakıt karşısında yenilenebilir enerjiyi, çöpün karşısında armağanı tartışmak ve bu tartışmayı güncel sanat örnekleri üzerinden gerçekleştirmektir. Bir diğer deyişle, bu seminerlerin amacı, kapitolosen çağında sanatın ne türden bir belgecilik, ne tarz bir regülasyon ve armağan, nasıl bir enerji kaynağı olduğunu örnekler üzerinden göstermeye çalışmaktır.
Arkhé Projesi - Şirince Köyü
Arkhé Projesi 2014 yılında Nesin Matematik Köyü’nde doğdu; yıllar içinde büyüyerek etkinlik yaptığı mekanlara sığamaz oldu ve 2019'da Matematik Köyü’nün hemen yanındaki bir zeytinliğe taşındı. Şimdi kendi arazimizde, şehrin gürültüsünden uzakta, çalışmak istediğimiz konulara odaklanabildiğimiz ve akademik özgürlüğün kısıtlanmadığı bağımsız bir mekanı kurduk; iyileştirmek ve güzelleştirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Doğa ile iç içe olan bu zeytinlikte, dersliklerinde uzman eğitmenlerin eşliğinde tartışabileceğimiz, Şirince'nin geleneksel mimarisi ve çevre ile uyumlu bir kampüs inşa ediyoruz.
ULAŞIM:
OTOBÜSLE: Bulunduğunuz yerden Selçuk’a giden otobüs firmaları olabilir. Yoksa ve otobüsle İzmir’e geliyorsanız, İzmir garajından Selçuk’a minibüsler kalkıyor. Havalimanına da yakın olan Gaziemir’den kalkan/geçen Selçuk minibüsleri de var.
UÇAKLA: İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na indikten sonra İZBAN veya HAVAŞ ile Selçuk'a varabilirsiniz. HAVAŞ'ın kalkış saatleri ve ücretleri için buraya tıklayın. (Selçuk'a giden HAVAŞ için Kuşadası otobüsüne binmeniz gerekiyor.)
TRENLE: Havaalanından veya İzmir'in diğer birçok bölgesinden Selçuk’a İZBAN ile de ulaşabilirsiniz. Tepeköy aktarma istasyonunda inip yine indiğiniz yerden kalkan Selçuk trenlerine aktarma yapmanız gerekecek. Sefer saatleri için buraya tıklayın. (Arama yaparken bineceğiniz istasyondan - Tepeköy seferlerine bakıp sonra Tepeköy - Selçuk seferine bakın.)
ÖZEL ARAÇLA: İzmir’e geldikten sonra İzmir-Aydın otoyoluna girerseniz yaklaşık 50 km sonra Torbalı gişelerine ulaşacaksınız. Buradan da yaklaşık 20 km sonra Selçuk gişelerine ulaşacaksınız. Selçuk’un girişindeki ilk kırmızı ışıklardan sola dönerseniz Şirince yoluna girmiş olacaksınız. (Şirince tabelasını da göreceksiniz.)
ŞİRİNCE'YE ULAŞIM: Selçuk’tan Şirince’ye ilk minibüs 7:00'de. Akşam 20.00'a kadar her 20 dakikada bir minibüs var. Selçuk’tan Şirince’ye taksiyle ulaşımın ücreti yaklaşık 150 lira. Şirince ile Arkhe arası 800 metre. Yol boyunca tabelalar var. Valizinizi yolun girişindeki Yorgo Restoran’a bırakırsanız 10 dakika yürüyerek Arkhe'ye varabilirsiniz. Biz valizinizi diğer katılımcılarınkiyle birlikte birkaç saat içinde Arkhe'ye getirmiş oluruz.