Kamp Süresi

7 gün

Tarih

15 - 22 Temmuz 2021

Eğitmenler

4 eğitmen

Psikanaliz Yaz Okulu

Psikanaliz düşünce sahnesine çıktığı andan itibaren yoğun bir ilginin nesnesi haline gelmiştir. Gerek felsefe, sosyoloji, antropoloji, edebiyat ve hatta teoloji gibi alan dışı itirazlara, gerekse psikolojinin içinden yükselen muhalif seslere rağmen bu ilgi bugün halen sürmektedir. Psikanalizin bu denli çeşitli eleştiri odağını kendi üzerinde toplayabilmesinin gerisinde geleneğin tezlerinin kapsamının genişliği ve derinliği yatmaktadır. Biz de bu kampta okulun temel figürleri olan Freud ve Lacan’ın temel kavramlarının yanı sıra, psikanalitik tezlerin söz gelimi feminizm gibi diğer alanlara olan etkilerini; psikanalizin bugün güncelliğini hangi bakımlardan koruduğunu ve örneğin Deleuze gibi muarızların psikanalitik geleneğe yönelttiği eleştirileri zamanın bir başka aktığı Şirince’de tartışmak istiyoruz.

Barış Engin Aksoy

Başlangıçta Histeri Vardı: Psikanalizi Doğuran Karşılaşma

Psikanalizin doğum ânının Freud’un histeri ile karşılaşması olduğunu söyleyebiliriz. Nedir peki bu âna karşılaşma statüsünü veren, bu ânı bir sarsıntı, bir travma, bir kırılma haline getiren unsur? Histeri karşısında tam olarak neyle karşılaşmıştır Freud? Onu yeni bir “bilim” icat etmeye kadar götüren ne olmuştur? Ne olduğunu unutmuş bir beden, diyebiliriz: histerik beden kendisinin ne tür bir varlık olduğunu, ontolojisini unutmuş görünen bir bedendir. Neler yapabileceğini, neler yapamayacağını, sınırlarını, uyması gereken kuralları büsbütün göz ardı etmeye başlamış, anatomisini dahi unutabilen bir beden. Haddini bilmeyen, söz dinlemeyen, yaramaz bir beden. Bedenin zihnin etkisine açık olduğu, yani zihin-beden ilişkisinin çift yönlü olduğu düşüncesi değildir burada söz konusu olan (bu düşüncenin yeni bir tarafı yoktur zaten, Antik Yunan’a kadar götürülebilir); bedenin beden gibi, maddenin madde gibi davranmaktan çıkması, bunun mümkün olmasıdır Freud’u afallatan. Aradan geçen yüz yirmi küsür yıla rağmen, bu beden, Freud’un karşılaştığı beden (ve dolayısıyla psikanaliz) bugün halen bizimle karşılaşmayı bekliyor olabilir mi? Bu sorunun peşinden gitmeye çalışacağım.

Mehmet Cengiz Güleç
Bu seminerde Freud'un yeniden gündeme getirdiği Oedipus mitinin psikanaliz için anlama geldiğini tartışacağız. :Oidupus kompleksi sadece bir mit (efsane) mi ? Oidupus bize insanın hakikatı hakkında neler söylüyor?

Nami Başer 
Psikanalizin temel kavramları
Bu giriş dersinde psikanalizin belli başlı figürlerine illişkin kavramların ne anlama geldiğini ele alacağız ve psikanaliz tarihinin genel bir çerçevesini çizeceğiz. 

Sibel Halfon

Donald W. Winnicott ve Nesne İlişkileri Kuramı
İngiliz nesne ilişkileri okulu psikanalitik düşüncenin odağını dürtüler ve iç çatışmalardan özdeşleşme ve karşılıklı ilişkilere taşımıştır. Bu okulun en önemli isimlerinden Donald W. Winnicott’a göre kendilik hiçbir zaman kelimelerle çözülemeyecek paradokslardan oluşur. Winnicott adeta şiirsel fakat enigmatik bir dille bunlara ışık tutar. Winnicott’a göre başta bütünleşmiş bir kendilik yoktur. Gerçek kendilik annenin eş duyumlu aynamaları sayesinde zamanla kazanılır; var olmaktan fazlasıdır. Bebek annede kendini bulamadığında aynasız kalır; ego bölünür, sahte kendilik yerini alır; daha ağır durumlarda yok olma tehlikesi belirir. Yaratıcılık bir kendilik arayışıdır. Yaratıcı düşünce, rüyalar, oyun ve kültür potansiyel bir geçiş alanında gerçekleşir; burası ne tamamen iç dünyadadır, ne de dış gerçeklikte… Biz de bu seminerde Winnicott’un yaratıcı pratiğini keşfedeceğiz.

 

 

Barış Engin Aksoy

1 programı var

Detaylar

Sibel Halfon

1 programı var

Detaylar

Cengiz Güleç

1 programı var

Detaylar

Nami Başer

7 programı var

Detaylar