Hıristiyanlık, yerleşik merasimleri, köklü kurumları, zengin tarihi ve felsefesiyle, bir inanç sistemi olmanın yanısıra bir kültür teşkil eder. Altı gün sürecek bu programda, bu kültürün hem oluşma evresine hem de günümüz Türkiye’sinde gelmiş olduğu noktaya göz atacağız.
Hıristiyanlar, asırlarca dışlandıktan ve çeşitli işkencelere maruz bırakıldıktan sonra 313 yılında İmparator Konstantin ile Roma İmparatorluğunun imtiyazlı zümresi haline gelirler. Peki İsa ve bir avuç müridinin Filistin taşrasında başlattıkları bu hareketin, Akdeniz havzasında bu denli hızla yayılması ardındaki sebepler neydi? Bu beklenmedik gelişme, sınıfsal bir mücadele veya otoriteye başkaldırı olarak okunabilir mi? Bunun arkasındaki sosyolojik ve ekonomik açıklamalar ne olabilir? Yoksa Hristiyanlığın yükselmesi tarihi bir tesadüften ibaret olarak mı okunmalı?
Bu gibi sorular üzerine tartışırken, bu yeni inanış biçiminin adım adım kurumsal bir kimliğe bürünme sürecini hem arkeolojik hem de metinsel verilerle takip edeceğiz. Bu bağlamda, Tevrat ile İncil metinlerinin oluşumu üzerinde duracağız, Tevrat’taki Mesih beklentisi dolayısıyla Hellenistik çağdan MS 1. yüzyıla kadar Kudüs’e tarihsel kuşbakışıyla gözden geçirilecek. Dört İncilin yapısal özellikleri, başka eskiçağ metin türleriyle ilişkisi tartışılacak. Markos İncili üzerinde ayrıntılı olarak durulacak. Sonra Aziz Paulus’daki İsa Mesih anlayışı irdelenecektir.
Bir diğer mevzumuz Hıristiyanların bu dönemde hem kendi içlerinde hem de karşı karşıya geldikleri diğer dini güruhlarla yaşadıkları fikir ayrılıkları ve bölünmeler olacak. Neticede Hıristiyanlık bir boşluk içine yayılmadı; bu aşamada hem Yahudiler hem de Yunan ve Roma’nın geleneksel çoktanrılı kültürüyle bir rekabet içerisinde kendini var etti. Bu gruplar arasında cereyan eden entelektüel tartışmaları ele alırken, aynı zamanda bu sosyal aidiyetler arasındaki kültürel geçişliliğin ve etkileşimin boyutlarını inceleyeceğiz.
Hıristiyanlığın doğuşunun ilk yüzyıllarını ele aldiktan sonra Türkiye Ermeni, Süryani, Rum ve Katolik kiliselerine mensup ruhaniler çeşitli yönlerden kiliselerinin tarihini bize anlatacaklar, ayrıca katılımcılara açık bir forumda kiliseler arası farklar üzerinde duracaklar. Türkiye’de kiliselerin güncel hedefleri, sorunları, insan hakları bakımından kiliseler, vakıflar konularına eğilecekler, bu konuda yeni bir kitabı çıkmış bir hukukçu da bu foruma katılacak.
Son olarak, çağdaş kiliselerin sorunları tarihinin yanısıra, 19. yüzyılda Osmanlı’da Hıristiyan cemaatlerinin modernleşmesi ile cemaatlerle kiliseleri arasındaki ilişkiler ele alınacak.
Sonuç olarak, tüm bu sorulara arayacağımız cevaplar bizi tarih, arkeoloji, felsefe, antropoloji, sosyoloji ve hatta teoloji gibi çeşitli alanlara yönlendirecek. Dolayısıyla tasarladığımız program, bu alanlara ilgili herhangi bir kişini zevkle katılabileceği ve katkı sunabileceği bir ortam yaratmayı hedeflemekte.
Panel Konuşmacıları
Gabriel Akyüz – Kadim Süryani Kilisesi, Din Adamı
Jean-Marc Balhan – Vatikan’da Cizvit Din Adamı
Jean-Marc Balhan – Vatikan’da Cizvit Din Adamı
Arkhé Tarih Haftası
Tarih temalı üç programımızı (Hıristiyanlık, Bizans ve Osmanlı Sosyal Tarihi) tek bir haftada birleştirdik. Bunu Korona sebebiyle son dakika oluşabilecek aksaklıkları önlemek adına yaptık. Listede ismi geçen eğitmenlerin programa katılamamsı durumunda, oluşacak boşluğu benzer kapsamlı diğer programlarda işlenecek derslerle takviye edeceğiz. Bu üç programdan birine başvuran, üniversite usulü diğer programlardan da ders seçebilecek.