Hıristiyanlık Tarihi ve Felsefesi
Hıristiyanlık, yerleşik merasimleri, köklü kurumları, zengin tarihi ve felsefesiyle, bir inanç sistemi olmanın yanısıra bir kültür teşkil eder. Altı gün sürecek bu programda, bu kültürün özellikle oluşma evresine göz atacağız ve bu yeni dinin ilk birkaç yüzyılda seyrettiği tarihi serüveni farklı yönleriyle inceleyeceğiz.
Hıristiyanlar, asırlarca dışlandıktan ve çeşitli işkencelere maruz bırakıldıktan sonra 313 yılında İmparator Konstantin ile Roma İmparatorluğunun imtiyazlı zümresi haline gelirler. Peki İsa ve bir avuç müridinin Filistin taşrasında başlattıkları bu hareketin, Akdeniz havzasında bu denli hızla yayılması ardındaki sebepler neydi? Bu beklenmedik gelişme, sınıfsal bir mücadele veya otoriteye başkaldırı olarak okunabilir mi? Bunun arkasındaki sosyolojik ve ekonomik açıklamalar ne olabilir? Yoksa Hristiyanlığın yükselmesi tarihi bir tesadüften ibaret olarak mı okunmalı?
Bu gibi sorular üzerine tartışırken, bu yeni inanış biçiminin adım adım kurumsal bir kimliğe bürünme sürecini hem arkeolojik hem de metinsel verilerle takip edeceğiz. Bu bağlamda, Hıristiyanlığın kurucu metni olan Yeni Ahit üzerine okumalar yapacağız, kilise ve manastır kurumlarının ortaya çıkışını inceleyeceğiz.
Bir diğer mevzumuz Hıristiyanların bu dönemde hem kendi içlerinde hem de karşı karşıya geldikleri diğer dini güruhlarla yaşadıkları fikir ayrılıkları ve bölünmeler olacak. Neticede Hıristiyanlık bir boşluk içine yayılmadı; bu aşamada hem Yahudiler hem de Yunan ve Roma’nın geleneksel çoktanrılı kültürüyle bir rekabet içerisinde kendini var etti. Bu gruplar arasında cereyan eden entelektüel tartışmaları ele alırken, aynı zamanda bu sosyal aidiyetler arasındaki kültürel geçişliliğin ve etkileşimin boyutlarını inceleyeceğiz.
Son olarak, Hıristiyanlığın kendi kültürel kimliğini şekillendirirken geçmişle kurduğu tuhaf ilişkiye göz atacağız. O güne kadar düşman bellediği pagan Roma içerisinde bir anda başat güç haline gelmesinin yarattığı sonuç ne oldu? Daima mesafeli durduğu Klasik Yunan düşüncesi, nasıl süreç içerisinde Hıristiyan kültürel dağarcığının olmazsa olmazı haline geldi? Bu din, kendi geleneklerini nasıl bir altyapı üzerine inşa etti?
Sonuç olarak, tüm bu sorulara arayacağımız cevaplar bizi tarih, arkeoloji, felsefe, antropoloji, sosyoloji ve hatta teoloji gibi çeşitli alanlara yönlendirecek. Dolayısıyla tasarladığımız program, bu alanlara ilgili herhangi bir kişini zevkle katılabileceği ve katkı sunabileceği bir ortam yaratmayı hedeflemekte.
Tiyatro Medresesi