Kamp Süresi

7 gün

Tarih

15 - 22 Temmuz 2021

Eğitmenler

1 eğitmen

Felsefe ve Edebiyat Arasında Nietzsche

Platon Devlet’te felsefeyle sanat arasında bir karşıtlık olduğunu ilan etmiştir. Platon’a göre kendisi de taklit olan yaşamı taklit eden sanat, ‘Nasıl bir yaşam sürmeliyiz?’ gibi en temel etik soruya bir cevap üretemez. Platon’a göre bütün kültürel değerlerin ötesinde bulunan başka standartlar olmalıdır. Başka bir deyişle, zaman ve mekân dışı, aşkın bir zemine ihtiyacımız vardır. Bu zemin Platon’a göre, her daim değişim içinde olan yaşadığımız bu dünya olamaz; onun yerine değişmeyen, sabit olan Formlar dünyasına bakmalıyız. Platon’un Formlar dünyası değişmeyen, bir özü olan varlık dünyasıdır; bu dünya ise her daim değişen, dönüşen oluş dünyasıdır.   

Bu seminerde bu fikre meydan okuyan ve felsefe ile sanat ve edebiyat arasındaki sınırların bulanıklaştırılması gerektiğini iddia eden Nietzsche’nin kökenlerini Platonist Batı metafiziğinin değer karşıtlıklarında bulan Hristiyan ahlakı eleştirisini inceleyeceğiz. Nietzsche’ye göre Batı metafiziğindeki değer karşıtlarının yeniden değerlendirilmesi zorunludur. Bu yeniden değerlendirme ancak sabit ve değişmeyen bir birliği olan ‘özne’ anlayışımızdan özgürleşmekle mümkün olabilir. Nietzsche’nin felsefesi bir oluş felsefesidir: sabit bir ‘özne’nin yerine, her daim değişen, dönüşen, olasılıklarla dolu bir geleceği içtenlikle karşılayan bir Kendilik anlayışı ve buna bağlı olarak da, bir yaşam felsefesi önermiştir Nietzsche.  

Nietzsche’nin yaşam felsefesinden ne kastettiğini anlamak için, seminerin ilk yarısında Şen Bilim (1882), İyinin ve Kötünün Ötesinde (1886), Ahlakın Soybilimi (1887) üzerine odaklanacağız. Bu araştırma kaçınılmaz olarak Nietzsche’nin diyaloga girdiği, hatta bir zamanlar hayran olduğu ama sonra eleştirdiği, filozofları da kısaca incelemeyi gerekli kılıyor: özellikle Spinoza ve Schopenhauer’u.

Seminerin ikinci yarısında ise öncelikle Nietzsche’nin yazma biçimi üzerine konuşacağız. ‘Neden Felsefe ile Edebiyat arasında Nietzsche?’ sorusunu tartışacağız. Nietzsche şunu savunur: felsefenin dili kavramsallaştırma ve buna bağlı olarak sistematikleştirme eğilimine sahip olduğu için aradığı sorulara cevap ararken, tartıştığı meselelerin yaratıcı bir biçimde ele alınmasını engelleyebilir. Dilden dolayı içeriğin kendisi de kavramlara hapsolur, kemikleşir, farklı olası yorumlar kapatılır. Bunun için, der Nietzsche, felsefe ve sanat (edebiyat) birbirine yakınlaşmalıdır; aradaki belirgin sınır ortadan kalkmalıdır. Nietzsche parodi yapar; aforizmalar ve kısa-uzun denemeler yazar; okuyucuyu şaşırtmak ister. Bunu yaparken de okuyucudan tam bir angajman ister. Bunları tartıştıktan sonra, Nietzsche’den etkilenmiş, ondan ilham alarak yazmış bir filozofu ve bir romancıyı inceleyeceğiz: Deleuze (ve Deleuze’un Spinoza okuması) ve Robert Musil. Musil’in özellike Niteliksiz Adam’ı hem Nietzscheci bir etik güzellemesi hem de onun bir eleştirisidir.   

Katılımcı Hocalar

Zeynep Talay Turner 

Zeynep Talay Turner Warwick Üniversitesi felsefe bölümünde yüksek lisans yaptıktan sonra doktorasını Polonya Bilimler Akademisi’nde felsefe bölümünde tamamladı (2013). Doktora tezini Nietzsche, Musil ve Atay’ın benlik kavramı ve modernite deneyimi üzerine yazdı. Bu çalışma Felsefe, Edebiyat ve Öznenin Çözünümü: Nietzsche, Musil ve Atay başlığıyla kitap olarak yayınlandı (Peter Lang, 2014). Daha çok Kendilik Felsefeleri, 19. ve 20. yüzyıl Kıta Felsefesi ve Felsefe-Edebiyat ilişkisi üzerine çalışan Talay Turner’ın Nietzsche, Spinoza, Bergson ve Musil üzerine yazıları vardır. Zeynep Talay Turner şu an İstanbul Bilgi Üniversitesi, Felsefe ve Toplumsal Düşünce Yüksek Lisans Programında felsefe dersleri vermekte, aynı zamanda Kültürel İncelemeler Yüksek Lisans Programının da direktörlüğünü yapmaktadır.  

Arkhé Projesi - Şirince Köyü

Arkhé Projesi 2014 yılında Nesin Matematik Köyü’nde doğdu; yıllar içinde büyüyerek etkinlik yaptığı mekanlara sığamaz oldu ve 2019'da Matematik Köyü’nün hemen yanındaki bir zeytinliğe taşındı. Şimdi kendi arazimizde, şehrin gürültüsünden uzakta, çalışmak istediğimiz konulara odaklanabildiğimiz ve akademik özgürlüğün kısıtlanmadığı bağımsız bir mekanı kurduk; iyileştirmek ve güzelleştirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Doğa ile iç içe olan bu zeytinlikte, dersliklerinde uzman eğitmenlerin eşliğinde tartışabileceğimiz, Şirince'nin geleneksel mimarisi ve çevre ile uyumlu bir kampüs inşa ediyoruz. 

ULAŞIM:

OTOBÜSLE: Bulunduğunuz yerden Selçuk’a giden otobüs firmaları olabilir. Yoksa ve otobüsle İzmir’e geliyorsanız, İzmir garajından Selçuk’a minibüsler kalkıyor. Havalimanına da yakın olan Gaziemir’den kalkan/geçen Selçuk minibüsleri de var.

UÇAKLA: İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na indikten sonra İZBAN veya HAVAŞ ile Selçuk'a varabilirsiniz. HAVAŞ'ın kalkış saatleri ve ücretleri için buraya tıklayın. (Selçuk'a giden HAVAŞ için Kuşadası otobüsüne binmeniz gerekiyor.)

TRENLE: Havaalanından veya İzmir'in diğer birçok bölgesinden Selçuk’a İZBAN ile de ulaşabilirsiniz. Tepeköy aktarma istasyonunda inip yine indiğiniz yerden kalkan Selçuk trenlerine aktarma yapmanız gerekecek. Sefer saatleri için buraya tıklayın. (Arama yaparken bineceğiniz istasyondan - Tepeköy seferlerine bakıp sonra Tepeköy - Selçuk seferine bakın.)

ÖZEL ARAÇLA: İzmir’e geldikten sonra İzmir-Aydın otoyoluna girerseniz yaklaşık 50 km sonra Torbalı gişelerine ulaşacaksınız. Buradan da yaklaşık 20 km sonra Selçuk gişelerine ulaşacaksınız. Selçuk’un girişindeki ilk kırmızı ışıklardan sola dönerseniz Şirince yoluna girmiş olacaksınız. (Şirince tabelasını da göreceksiniz.)

ŞİRİNCE'YE ULAŞIM: Selçuk’tan Şirince’ye ilk minibüs 7:00'de. Akşam 20.00'a kadar her 20 dakikada bir minibüs var. Selçuk’tan Şirince’ye taksiyle ulaşımın ücreti yaklaşık 150 lira. Şirince ile Arkhe arası 800 metre. Yol boyunca tabelalar var. Valizinizi yolun girişindeki Yorgo Restoran’a bırakırsanız 10 dakika yürüyerek Arkhe'ye varabilirsiniz. Biz valizinizi diğer katılımcılarınkiyle birlikte birkaç saat içinde Arkhe'ye getirmiş oluruz.