Othello, Desdemona’yı öldürür: Kıskançlıktan! Medea, Iason’dan intikam alma arzusuyla öylesine doludur ki kendi çocuklarının bile gözünün yaşına bakmaz! Ya Lady Macbeth? Ondaki iktidar arzusu öylesine tehlikelidir ki belki bir de ancak III. Richard’da bulunur böylesi. Ya da bende, ya da sende ya da hepimizde. Peki Salieri’ye ne demeli? O yetenekli Salieri, Mozart’ı deliler gibi kıskanır ve “Madem onun yeteneğini vermedin, onu anlayacak zekayı da vermeseydin!” diye haykırır Tanrı’ya acı içinde. Kıskançlık ve arzu, sadece tiyatro değil, insanlık sahnesinde de başroldedir. Yoksa… Yoksa deliler gibi kıskanmak ve arzu duymak sadece deli(!)lere özgü değil midir?
Bergen Coşkun Özüaydın, farklı tiyatro metinlerinden hareketle arzu ve kıskançlığın hayatımızdaki ve zihnimizdeki yerini; psikoloji, felsefe ve nörobilim ekseninde ele alacak, zihnimizde başrolü onlara verdiğimizde neler olabileceğini ve onlara başrolü vermekten kurtulmanın mümkün olup olmadığını sorgulayacak.
Psikiyatri alanındaki deneyimlerini felsefeye olan ilgisiyle birleştiren Alper Hasanoğlu bu iki alanın kesişim noktasından arzu ve kıskançlığa yaklaşarak patolojinin sınırlarını tartışacak. Mitolojik karakterlerden yola çıkıp edebiyata ve hayata dair arzu ve kıskançlıkla ilgili naratiflerin antropolojisinin izini sürecek.
İçerisinde farklı duyguları barındıran kıskançlığı bir duygu kompleksi olarak tanımlayan Cengiz Arca edebiyattan, sinemadan ve klinik tecrübeden örneklerle kıskançlığın fenomenolojisine odaklanırken bu kavrama dair arzuları, yargıları, hayal gücümüzü ve ona dair atıfları konuşabileceğimiz, kendimizle ve ötekiyle kurduğumuz ilişkiyi yeniden düşünebileceğimiz bir alan açacak.
Yazar Mevsim Yenice, Andre Maurois tarafından 1928’de yazılmış İklimler romanından hareketle; arzu, aşk, kıskançlık gibi içini bizim doldurduğumuz bu kavramları ele aldığı bir atölye çalışması gerçekleştirecek. Karakterler ve kurdukları ilişkiler üzerinden metni çözümleyerek yazılmasının ve yayımlanmasının üzerinden neredeyse yüz yıl geçmiş bu kitap şimdi yazılsa nasıl olurdu diye bizleri düşündürecek. Hikâye günümüzde yaşansaydı karakterlerin motivasyonu, arzu nesneleri ve davranışları nasıl değişirdi? Biz Odile olsak ne yapardık? İklimler’in arzu ve kıskançlığa açılan sahnelerini nasıl değiştirirdik, gibi sorularla hikâyeyi yeniden yazacağız.
Pınar Sabancı ile mutluluğumuzun önündeki engel olarak arzu ve kıskançlığın yaşamımızda ne kadar yer tuttuğunu tartışacak ve psikoterapinin bu kavramlarla nasıl çalıştığını konuşacağız.
Felsefi düşünceye dönerek Iraz Yaşar’dan Spinoza’nın duygu felsefesi bağlamında arzu ve kıskançlığı nasıl temellendirdiğini öğrenecek, duyguların beden ve zihin üzerindeki etkisini ele alarak aşağıdaki sorulara cevap arayacağız:
· İnsanın özünü oluşturan arzu duygusunun var kalma çabası olan conatus’la bağlantısı nedir?
· İnsanı edilgin kılan, onu bulanık ve yanlış düşüncelere sevk eden kıskançlık gibi kederli duygularla nasıl başa çıkabiliriz?
· Duyguları denetleme noktasında akıl ne yapabilir, ne yapamaz?
Son olarak Celal Mordeniz, René Girard’ın mimetik arzu kavramını, Bir Yazdönümü Gecesi Rüyası, Yeraltından Notlar, Hamlet, Oidipus gibi metinlerden örneklerle tartışmaya açacaktır. Böylece mimetik arzu’nun hem bireyin psikolojik yaşamında hem de insan topluluklarında ne gibi etkilere sahip olduğu anlaşılmaya çalışılacaktır.
Arzulamaya ya da arzumuzu sonlandırmaya biz karar verebilir miyiz? Kıskanmak ya da kıskanmamak bizim için bir tercih midir? Bu sorulara kolayca evet cevabını veremeyeceğimizi hepimiz kendi yaşamımızdan biliriz. O halde, yaşamımızın neredeyse tümünde etkili olan bu hisler bizim kontrolümüzde değilse hangi güç ya da güçlerin etkisindeyiz?
Psikoloji, felsefe ve edebiyatın perspektifinden, insani duygu ve deneyimleri masaya yatırmak, kavramsal geçmişlerine bakmak, birbirleriyle ilişkilerini irdelemek ve bu kavramlardan kendimize ve yaşadığımız dünyaya dair neler öğrenebileceğimizi tartışmak için sizi 6-12 Ağustos tarihlerinde Şirince'ye bekliyoruz.
Program konuyla ilgilenen herkesin katılımına açıktır.
Herhangi bir sorunuz olursa iklimkelesoglu@sabanciuniv.edu adresinden program koordinatörüne ulaşabilirsiniz
Arkhé Projesi - Şirince Köyü
Arkhé Projesi 2014 yılında Nesin Matematik Köyü’nde doğdu; yıllar içinde büyüyerek etkinlik yaptığı mekanlara sığamaz oldu ve 2019'da Matematik Köyü’nün hemen yanındaki bir zeytinliğe taşındı. Şimdi kendi arazimizde, şehrin gürültüsünden uzakta, çalışmak istediğimiz konulara odaklanabildiğimiz ve akademik özgürlüğün kısıtlanmadığı bağımsız bir mekanı kurduk; iyileştirmek ve güzelleştirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Doğa ile iç içe olan bu zeytinlikte, dersliklerinde uzman eğitmenlerin eşliğinde tartışabileceğimiz, Şirince'nin geleneksel mimarisi ve çevre ile uyumlu bir kampüs inşa ediyoruz.
ULAŞIM:
OTOBÜSLE: Bulunduğunuz yerden Selçuk’a giden otobüs firmaları olabilir. Yoksa ve otobüsle İzmir’e geliyorsanız, İzmir garajından Selçuk’a minibüsler kalkıyor. Havalimanına da yakın olan Gaziemir’den kalkan/geçen Selçuk minibüsleri de var.
UÇAKLA: İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na indikten sonra İZBAN veya HAVAŞ ile Selçuk'a varabilirsiniz. HAVAŞ'ın kalkış saatleri ve ücretleri için buraya tıklayın. (Selçuk'a giden HAVAŞ için Kuşadası otobüsüne binmeniz gerekiyor.)
TRENLE: Havaalanından veya İzmir'in diğer birçok bölgesinden Selçuk’a İZBAN ile de ulaşabilirsiniz. Tepeköy aktarma istasyonunda inip yine indiğiniz yerden kalkan Selçuk trenlerine aktarma yapmanız gerekecek. Sefer saatleri için buraya tıklayın. (Arama yaparken bineceğiniz istasyondan - Tepeköy seferlerine bakıp sonra Tepeköy - Selçuk seferine bakın.)
ÖZEL ARAÇLA: İzmir’e geldikten sonra İzmir-Aydın otoyoluna girerseniz yaklaşık 50 km sonra Torbalı gişelerine ulaşacaksınız. Buradan da yaklaşık 20 km sonra Selçuk gişelerine ulaşacaksınız. Selçuk’un girişindeki ilk kırmızı ışıklardan sola dönerseniz Şirince yoluna girmiş olacaksınız. (Şirince tabelasını da göreceksiniz.)
ŞİRİNCE'YE ULAŞIM: Selçuk’tan Şirince’ye ilk minibüs 7:00'de. Akşam 20.00'a kadar her 20 dakikada bir minibüs var. Selçuk’tan Şirince’ye taksiyle ulaşımın ücreti yaklaşık 150 lira. Şirince ile Arkhe arası 800 metre. Yol boyunca tabelalar var. Valizinizi yolun girişindeki Yorgo Restoran’a bırakırsanız 10 dakika yürüyerek Arkhe'ye varabilirsiniz. Biz valizinizi diğer katılımcılarınkiyle birlikte birkaç saat içinde Arkhe'ye getirmiş oluruz.